Biri Bu Şiiri Bitirsin
yorgun ve umutsuz bir yoksulluktan geçtim
geçtim ömrün kundaklandığı tüm yaşlardan
kendi sırtımı palazlayarak. öğrendiğimde
yalnız başıma yıkanmayı, büyüyordum
cebimde hep zeytin çekirdeği birikirdi
kuru gölgeler, kuru sevinçler, kuru ekmek
kendi üstüme ettiğim her bimana yemini
unutmamak için yine kendim bozuyordum
maaş kuyruğunda küçülüyordu elleri annemin
bankonun önündekilerin mesainin bitmemesini dilemesi
bankonun arkasındakilerin bitmesini dilemesi...
bu iki dilek arasında bilye oynuyordu hayat
ve çocuktu. nasıl sevileceğini kimsenin bilmediği
evet ben ırmak. merhaba ben ırmak
bu taklidi en az milyon kez daha yapacağım
biri bu şiiri derhal bitirsin. yoksa
en az bir kez daha aşık olacağım
hazzını yitirmiş tanrılar gibi. bir elava,
seni yeniden yaratacak şakaklarımdan
buğdayın orağı yakışında bulacağım rengini
ıslak yolların çare yok sarsıntısında
çekicin demirde görkemleşen sesisin. belki
kimse yıkmamıştır kalbindeki bendi
biri bu işi bitirsin ve
kavgamı sarsın rahmine güneşin
çocuklar doğursun diye sabah
doğursun diye beni içinde gözlerin
ki en az bir defa yalan söylemiştim bana
unutma. belki sen haklıydın, belki ben haksız
ikisi de aynı şey ne fark eder?
karanlıkta herkes kör numarası yapıyorsa eğer
evet biri bu işi bitirsin derhal
evet ben ırmak ve biri bu işi bitirsin
en az bir defa işten atıldım
en az bir defa da kendimi kovdum
en az bir defa yalan söyledim bana
allah tekti ve ben yalnızdım
ve sokağımızdan hiç tank geçmemişti
biri bu şiiri derhal bitirsin
yoksa kendimi tanıyacağım
uzun ve kimsesiz şehla iskeletler
güz rengi bu kavgada karşılaşacaklar
kendini katil ilan edecek bir şair
damarları incelen bu kıvrımlı dünya
cinayetimin beni artık son terk edişidir
birazdan şehre iner izimi süren eşkıya
bu belki de dargın yüreğini sahiplenişim
şimdi trenler kalkıyor sensiz şarkılara
demirler, raylar, lokomotifler
yalnızlık, az çokluk, çok azlılık
asla kirli değil kalbim, biraz dağınık
biri bu işi derhal bitirsin
çünkü; baktım herkes mutluydu
mutsuzluğu seçtim. bir cezaevi gibi
çok alıngan davranıyorum
seni alıyorlar, beni alıyorlar
bizi almıyorlar. ya ceza suçlu ya da ev
hayır dosto seni kastetmiyorum
steve zeki, çinliler çok, ekmek bayat
bir sen daha borçlu şimdi bana hayat
aypohon 3, şiir 4, hayat 5, aşk 0
ama pantolonuna uygun bir kravat bulanlar
yalnız aptalları yönetir, şairi değil
ve şair şiirini sürdürecektir. evet
biri bu işi bitirsin. bunun siyasi çevirisi:
yoksa hüküm giyeceğimdir
biri bu işi bitirsin
biri bu şiiri bitirsin. ya da
kiralık bir şair bulsun bana
Eylül-Ekim'13
hakettiğin yerdesin öncelikle bunu söylemek isterim...
şiirde öyle çok berceste dizeler varki herbirine onlarca satır yorum yazılabilir elbetteki yorum yazmakta bir sanat ve sanırım o da bende yok..:)
''bir sen daha borçlu şimdi bana hayat''
sadece bu dizeye şunu diyebilirm...
keşke yaşadığımız hayata biz borçlu kalsaydık lakin hayatın bize borcu o kadar kabarık ki bu borcun altında ezildikçe maalesef bizide beraberinde eziyor...
gökyüzünün altında bile prangalıyken ne ceza ne de ev suçlu bize her yer cezaevi...burasını gül diye yazdım..:)
Şair kendinden yola çıkıp okuruna doğru yol almış ise şiir adına çok yol katedmiştir zira hepimize dairdi şiir...
tebrik ederim kıymetli kardeşim yolun daima açık olsun...
etkileyici yorum...
tebrikler...
pantolon kravat ve kiralık şair ironilerini çok beğendım.
Kaleminizi ve günün seçkisini kutluyorum. Başarınız daim olsun.Selamlar.
. kimse bu Irmak'ı durdurmasın...👍 tebrikler canımın içi...