Biz Hiç
Biz hiç el ele gezdik mi?
Yada,
Sıcak bir çayla simit paylaştık mı?
Biz hiç sahil yolunda,
Denizin kokusunu çiğerlerimize çektik mi?
Biz hiç,
Gecelere kamçı vurduk mu?
Ay ışığına mesken tuttuk mu aşkı,
Siyah saçlarımı okşayıp yıldızlar taktın mı?
Biz hiç,
Sarhoş olduk mu güzel sözlerle,
Gözbebeklerimiz de bulduk mu?
Birbirimizi.
Doğan güneş e merhaba,
Diye bildik mi?
Ben ve sen,
Biz olduk mu hiç?
güneşçi
"Biz" olmanın amansız sorgulamasını hissettiğim bu şiirde, ben de kendi kendime şu soruyu sordum: "Acaba ben, hiç ben olabildim mi?" Bizden beklenen, bizden istenen, bize öğretilenlerle yaşadığımız şu hayatta sahi, biz hiç "biz", ben hiç "ben" olabilmiş midir? Her şeyi idrak ettiğimiz yaş otuz zaten... Yolun ortası... Yolun ortasında sorularla, sahici sorularla tanışıyoruz. Pek yazık ki, bu yaş aynı zamanda yapabileceklerimizin sahillerine vurduğumuz yaş. Şiir pek hazin, sorular pek acıklı, hayat pek haşin... İyi ki ahiret var... İyi ki, bu hayattan da ötede bir hayat var. Yoksa "hayat hiç yaşamaya değmiyor..." Her lezzet bir tokat, her hayal bir sancı oluyor... Hep sorarım acaba biz mi zamanın içinden geçiyoruz, yoksa zaman mı bizim içimizden geçiyor? Garip bir sual, garip bir şiir... Bende de şiirden miras garip düşünceler... Pek yoruma benzemedi. Şiirin kalp denizinde yaptığı dalgalardı bunlar. Kalp denizinde şu beyaz sayfanın kağıttan gemi olup tutabildikleri... Batmadan anlatabildikleri... Paylaşım için teşekkürler.
biz ki; aşkla yan yanaydık biz bize benzedik mi hiç
çok içtendi , okudukça gözlerim içlendi..
saygılarımla..
👍
çok güzel bir sorgulama çok güzel bir serzeniş çok güzel bir şiir
nefisdi
yüreğine sağlık dost kalem
sevgiler
olmadınızsa eğer hala soruyorum sana ayşegül neyi bekliyorsunuz?????????
tebrikler👍👍👍👍