Biz Sevdamıza Yürürken Yeniden
Maviler günsüz kalırken hazanın hazin düşlerinden
Kocaman bir hayat yazılırdı köpükten bulutların üstüne
Ömür denen duraklardan geçerdik bazen el ele
Bazen kırık bir yüreğin büktüğü bel düşerdi ardına anıların
Kuruyan dilin lal olmuşken unutulmuşluk hicabında
?'İşte hayat'' der gibiydi trajedinin perdesini açan oyun
Suları yokuşlara sürmek geçerdi içimizden
Sevmeyi severdik, sevda diyerekten adına
Lâkin bir komedinin izlenmişliği iz bırakırdı çoğu kez yüzlerde
Mayın tarlasındaki kır çiçeğini koklamaktı bizim sevdamız
Korkuyu korkutmuştuk ok gibi bakışlarımızda pervasızca
Bedene düşen cemre can veriyordu bendini aşan delikanlı yüreğe
Kalleş pusuların kurulduğu güne kadar
Yazılmıştı oyunun kuralları kalın defterler içine
Sahne almıştı senaryo
Görünmez perdenin ardındaydı suflör, tek, tek okurken rolleri
Başlar önde, sahte gülücüklü yüzlerde bir mikap maske
Anlaşılırdı gökten düşen yağmur tanecikleri temizlerken gizlenmiş yüzleri
Biz bizeydik yine biz
İpotek edilmiş yüreklere inat
Başımız arşta ki yıldıza eş hilâle dönük
Alnımız ak
Gönlümüz pak olmalıydı
Tan yeri ağarırken
Biz sevdamıza yürürken yeniden...
Ahmet Abicim Günün en sağlam şiiri bence..tebrik ile...👧