Boğma Beni Ey Şehir
/bir dünyaya sığmazken iki hükümdar
bir posta sığarmış kırk derviş.../
durulandıkça yar sinesinde
yedi günahın evladıydım
yalan uyudukça başucumda
dil kesiği intiharlar sakladı acıyı
şehir uyandı kendi matemine o an
sokaklar
kayıp namusları pakladı
her direkte yaslandıkça
yaşlandı ihanetin ter kokusu
ayıp tezgahlarında satıldı
adem ile havvanın ruhu
zemzem olsa tanrının gözyaşı
kuyular dolsa ahh'larla
kimde kalır yusuf'un ahı
ki
mukabeledir aşk'ın adı
zikrettikçe içimde yerle gök
boğazımda düğümlenir
piç istanbul'un
hiç kadar sevdasında
boğma beni ey şehir
ben gelip gidiciyim
her tokat sonrası
sırtını döndükçe hayat bana
dönüşlerin kadar kolay olmadı
yolum yoluna
kendimi çaldım da geldim sana
bayram günündeydi
alnıma yazılmış her leke
temizlendikçe kirlenmiş ruhlar kahvesinde
kenar mahalle ağzı vaftiz ediyordu çığlığı
yırtık keman sesiyle
ikinci köprü altında yakaladı
korkak intiharlar ikinci şansı
çürümekteydi her hikayenin kahramanı
yalan istanbul'un
talan etmiş sevdasında
bul beni ey şehir
ben kayıp gölgenim
alicengizoyunu
(...ne doğduğum, ne doyduğumsun...hep kıyametimsin...İstanbul gibi...)
bu işte..tek bir duyguyu bütün inandıklarına bulamak dokundurmak..öyle yaşıyorum şiiri ve öylesini seviyorum..
tebriklerim çok şair..