Boşa Dönmesin Diye Dünya
taş duvarlara çarpıyor şarkılar
şiirler sırattan geçmeye çalışıyor
evrenin kulağına fısıldayan bir esinti gibiyiz
zırhın altında gölgemiz, yalnız ve sessiz
ne çok tükettik gök kubbenin güzelliklerini
çirkin mi öleceğiz, hepimiz
menekşelerin ruhumuzda ki fırtınadan haberi yok
ah bizim insan kokumuz
yeniliyor ejderha diliyle konuşan krallara
o yüzden böyle hüzünlü duruyor ağaçlar
kardeşlerim
neslimiz tükeniyor
kıyısı yok yakılan ağıtların
karanlığın ve kalabalığın ziftine bulanmış yollar
kan rengi çocuklar
yutkunamaz dilimiz, damağımız irin
kendimize düşman yalanlarımızla
öperiz alnından kavgamızın
ne yazarsak yazalım yaralı kelebekler iyileşmiyor
biliyorum, bu melekleri kahrediyor
ah ,bu acı uzak bir dost gibi
göğsümüzde çatırdıyor
sevdasız ve gri ömür
dindirmiyor acımızı mey ve şiir
düşler de işkence görürmüş
uykumuza dahi saldırıyor ejderhalar
turnalar gidiyor gördün mü kardeşim
önce şarkıları ve çocukları vuruyor
yağmur yukarı koşan tanklar
felce uğrattığımız tabiat korkuyor
dudağını kanattığımız ovalar ağlıyor
koş kardeşim
koş
korkma
yaprağın yaprağa küs olduğu kırlara
barışı sulayarak
aşk
devrim
ve paylaşmak diyerek
bir vefanın öğleden sonrasında
elimizden kayıp gitmiş onbir baharın inadına
artık ömrümüzün vakti gelmiştir
huzur ve ter alnımızda
oyuğumuza marşlar çalan güneş hatırına
koş kardeşim koş
yüreğimize saklanmış isyan için
derinliğini arayan anlam için
vicdan ve adalet suçu işleyenlerle ödeşmek için
kendimizi tanıyıp
yeni bir tabiat yaratmak için
koş
şehirleri boşaltırcasına
terletip giysileri
iğnenin iliğin ve düğmenin birleşip
yeni fistanlar dikmesi için...
Koş şiir...
Çok ama çok güzel.
Tebrik ederim içtenlikle.
Sevgiler.