Bu Adamı Nasıl Bilirdiniz?
"Dağları del gel" dersin, etmediğini de ko'mazsın
Ey kurban olduğum yâr, insafın kurusun!
insan ölebilir,
Bir düşünsene; ne yapabilir?
Otuzbeş yaşındaki bir adam.
Sokaklarda gözü kamaşmaya görsün
Gördüğünü benimser de, bir ah çeker cancağız,
Her güzeli başka sever; gönlü batsın
Yollara yayılır da, evdeki bulgurdan olur,
Kendini bilmez şaşı bu adam.
Gönlünü son kez devşirmiş bak
Bu yaşta olmuş, yaramaz bir çocukcağız,
Yok, dur durak da bilmez, ne arsızmış
Hem, söylesene kimi dinler?
Yeni doğmuş ya; acemi bu adam.
İşte öyle, cap-canlıydım ben, şen şakrak
Baharda çiçek açmışım, polenimi saçmışım akıllım,
Ne var ki,
Kuru dalların gölgesine düşende, rengine çalanda toprak,
Ne yapar, ne eyler ki?
Mezara konulmuş zavallı bir adam.
Ey ahâli!
Bu adamı nasıl bilirdiniz?
24.04.1997 - 2009
dipnot:
-------------------------------------------------------------------------------------
Hayattaki kapasiteyi sorgulamak, yaş geçmekte iken kalanlara bir göz atmak, gelecekte ne yapılabileceğini hesaplamak; kim istemez ki?
Saygılarımla.
İyi bilirdik. Her fani gibi ölünce arttı değeri. İki damla göz yaşı bile döktü sevenleri. Kutluyorum.