Çağrı
gözlerin dolunca derin uykuyla
al beni kirpiğinle kapat içine
tepeden tırnağa aşk kokusuyla
dolaşayım seni hiçi hiçine
boynumu bükecek yüzüm kalmadı
duaya açılan ellerim yasta
sunmadığım çağrı, davet kalmadı
içemedik aşkı hüzünlü tasta
kaldıramam daha çocuk yaşımda
beceremem sızı taşımasını
yaşadım,gördüm hasret savaşında
akıl ile gönlün duruşmasını
sula bedenimi filizleneyim
sen yağmursun bense çorak toprağım
karıştıkça sana dehlizleneyim
dalında ümit yaprağım
geceden korkarım oldum olası
bırakta yüreğim aydınlık görsün
bana değsin gözlerinin karası
tenimi nadide tenin bürüsün
yıllardır yetimim okşa başımı
sevinsin alnımda duran çizgiler
tazele bu eskiyen bakışımı
adımı adına katsın yazgılar
yarama dokun o ince ellerle
ah çekerek savurayım saçını
teselli et,avut tatlı sözlerle
çok görme bana anlat bir kaçını
çınlasın kulağım sen konuştukça
izin ver silinsin dilimin pası
gözyaşın dudağımla buluştukça
coşacaktır elbet gönül deryası
bütün yalnızlığım bırak dökülsün
bilinsin çektiğim her katre keder
ey sevda denilen nankörsün,körsün
sevende umuttan eser ne gezer..
''boynumu bükecek yüzüm kalmadı duaya açılan ellerim yasta sunmadığım çağrı, davet kalmadı içemedik aşkı hüzünlü tasta''
yüreginize saglık, çok anlamlı ve içten yazılan muhteşem bir şiir olmuş..