Çığlık
geceye bilenir umutlar
sırtına alır tüm yıldızları
ay ışığında yürür sabaha...
çıkmaz sokaklara dalar
şaşırır yolunu her köşe başında
uzadıkça uzar yıkılası gölgeler
savrulur elde ne varsa
sanki gök yarılır birden
kıvılcımlara sarılır can
yağmurun iri ayak izlerinde...
bir ıslık dolaşır karanlığın ucunu
hırçın dalgalar saplanır bağrına
boğazı düğümlenir ,
korkarak uyanır karabatak gördüğü düşten
deniz ağlar gecenin bir yarısı
uzaklara değer gözyaşı
buz tutar uzaklar...
yorulur sonra geceye
nefes nefese kalır
düşer ayaklarının dibine
yağmura karışır gözyaşı
tüm ışıklar söner
kapanır perde
gitgide azalır çığlığın sesi...
tutulmaz bir türlü
kayar avuçlardaki zaman ,
hiçbir yıldız bu yüzden
sevmez aslında sabahı...
10 / 2010 SIĞACIK
Umutla başlamış şiir artarak çığlığa dönüşmüş..
Tek tük olsa da sabahyıldızı görürüz ama🙂
Güzeldi Ayhan Bey..
Kutlarım👑
Giriş dizeleriyle belli ediyor iyi bir şiir olacağını. Geliştikçe de kanıtlıyor. Uyumlu bağlanan felsefi -derin düşündürücü- sonucun tadı damakta kalıyor adeta. Çığlık; yükselen, alçalan, dinen sesiyle dalga dalga şiir yaymış.
İçtenlikle kutluyorum.
dizelerin çığlığını duydum sanki🙂
epey aradansonra güzel duygusal bir çalışma olmuş tebrikler kaleme ayhan bey selamlarımda size👧
çığlıktı gerçekten beğeniyle okuttu saygılar.