Çığlıklarına Bırakılmış Eylül

Geniş çöl ufukları arasında
Kırılır aynalarda zaman
Ve sen..
Maziden birkaç gülüş
Yol almakta maviler__________



Gecenin karanlığında gidenler gibi
La havle çektirip
Odalarda başbaşa kalsam
Eksilirsin her daim
Hicran olursun mehtaba Eylülüm!..



Yıllardır duyulmayan yetimin niyazına;
İmtihan dedik ya kucağıma sokulmuş
Duyuyor musun nefesim?..
Hayat;
Işık kadar soğuk ve uzak
Issız alemin etrafında nota yüklü..
Hüzün alır hüzün satar da
Saklanan ıslanırmış yanaklarda
İmdat desem..
Çaresiz koynuma elini koyup
Efkâr nöbetindeyim yine Eylülüm!..



Hicazdan, hüzzama
Siyah ? Beyaz yemin etmiş
Siyah saçlarımı okşarken
Ya koklamaya, aranır mı mazeret?
Sessizliğin portresi ayak üstü cümleler..
Türlü bahaneyle aklanan bensem,
Sevildi, maşuk oldu buram buram
Malum işte adres
Keşfe mi çıktı mertebesinde düşler,
Dudağıma tövbe ipini alıp
Hangi heceyi sağır ağlattı
Böylesi sağır alfabe kör iken !
Kirpik uçlarımda sunduğun bade
..Sabah rüzgarında hisettirdi Eylülüm!
Vedadan sonrası saklanan
Gündüzün zifiri karanlığı
Can buldu tüm uzuvlar



Sen misin?..
Kırk yıllık sefalet diyen
Hasret gönle bak ne ekledi;
Bir dem heyecan katışını izledi
Aynayı inkârda artık izler
Bu dünya meydanı bize dar Eylülüm!


Bağır duyulursa bağır çekinme!..
İyinin ve kötünün yeri
Kül renkli hayat!
Kiminle birlikteydin
Yine kahırrrr.. yine kahırrr.. yine kahırrrr
Kayboldun işte bulana!
Beş vakti sefer
İliklerime kadar üşütmüş
Susayınca uzun uzun susarmış
Şairlerin kelimelerine nikahlı sürgün
Şuursuz keski dili kendine bigane
İnler şimdi!..



Kendi gözünden dilbaz kalemim!
' İsyankâr değilsin, bilirim de..'
Gönlünden görmesi ___
Aşk zor!
Zaman diye bildiğin
Yetkisiz gösterge..
Yankılanan bu masumun çığlığı
Bu satırlarda dua çaba ..
Suç ortaklığı haykırışı


Helal et Eylülüm sen yinede!..
Arafeden sonrası kaybolursam
Bana bir bayram ver içinde herşey olsun
Ben nankör bir sevdanın, uslanmaz çocuğuyum..