Çile
Yorgun gün akşamla evine çekilince,
Kaybolmak üzere savaş , son nefesimde
Kaf dağının dev aynası kırılmış,
Kah haberim yokken, kah bile bile...
Menekşeler mahçup rüzgar önünde,
Başım yıldızlarda, ayağım yerde
Nehirler yokuşa bir yol tutturmuş,
Kah bulanık akmış, kah incilerce....
Gözlerime inmiş alevden perde,
Gölgeler tek olmuş çiftin yerine,
Aşina sesler hep yabancı olmuş,
Kah bir şarkı dilde, kah sonsuz çile...
Bir sır at bu sevda, inceden ince,
Beni sen yarattın, benim suçum ne
Kader oyununu sahneye koymuş,
Kah güldürmüş yüzüm. kah ölümüne...
Çile şiirindeki yorumuma kaldığım yerden devam ediyorum.
Artık duyup işittiğiniz tüm sözler, sesler, her zamanki gibi, tekrarlanan bilip duyduğunuz kalıplaşıp, monotonlaşmış sizin yüreğinize artık hitap etmeyen, duygularınızı okşayıp sizi hoşnut etmeyen, size taze bir umut vermeyen hep aynı sözler olmuş. Unutup umutlanmak için kendinizi bazen acı, bazen neşeli şarkı söyleyip içinizi rahatlatıp hayatta biraz rahat nefes almak için hep kendinizi teselli etmeye çalışmışsınız. Sonuçsuz değişik yollar aramışsınız.
Bu güne kadar da bulamamışsınız. Yüreğinizin son çırpınışını Hakk' a yapıp, suçu, günahı kaderinizi böyle yazanda aramaya çalışmışsınız. Böyle hayatı Allah'ın sizin için bir kader oyunu olarak yazıp, onu da sizin çaresiz oynamanız gerektiğini düşünüp yazmışsınız.
Sonuç olarak da; sergilenen bu hayat oyununu sizin değiştirmeye asla güçünüzün yetmeyeceğini düşünüp hayatta mutluluk da, hüzün de, gülme de ağlama da, ölme de hep O'nun elinde biçimlenip şekil aldığını, sizinde bütün bunları ğülüp, ağlayığ ölme pahasına yaşadığınızı düşünüp yazıp ifade ettiğinizi düşünüyorum.
Şaire hanım, okuduğum tüm şiirleriniz hep bu türden mesajlar içerdiğini düşünüyorum. ./...
Sevgili şaire hanım, koca bir ömrü ters sarılan ip yumağı gibi geriye sarmış, yada bir film şeridi gibi geçmişte yaşanılan koca bir ömrü tekrar görüntüleyip hatırladığınız geçmişte mutlulukla mutsuzluğu ayrı ayrı kefelere koyup tarttığınızda mutlu günlerinizin sayısının mutsuz günlerinize göre çok az olduğunu, buna karşılık mutsuz günlerinizin de masallardaki kaf dağı gibi üst üste birikip kocaman olduğunu, bunu seyrettiğiniz gönül aynasının kırılıp parçalandığını, ama hayata küsmediğinizi, çünkü bu yaşantının bazılarını bilerek bazılarını bilmeyerek yaşayıp katlandığınızı, hayatta hiç bir zaman umulup beklenenlerin yaşanamayacağını, bir çok gönül düşünün ulaşılamayacak hayal olduğunu, insanın aklının hep yukarılarda olmasına karşın, yaşanılan gerçeklerin hep aşağılarda seyrettiğini, zorlamanın suyu yokuş yukarı akıtmak gibi imkansız olduğunu, biraz zorlandığında çalkalanıp bulandığını, içindeki incileri, güzelliklleri bulup yaşamak için, durultmak için ömrün tükendiğini, bazen içinden her şeyi döküp devirip yalnız yaşamayı, her eşyi göze alıp tek başına kalmayı , karı kocanın hayattaki duruşlarında oluşturdukları çift gölgeyi teke düşürmeyi de düşünmüş olduğunuzu ./...
Güzel bir çalışmaydı kutların sevgi ve saygılarımla.
Eline saglık ablam. Çok güzel yazmıssın siiri 👑
Kah güldürmüş yüzüm, kah ölümüne
Gönlünce canım arkadaşım..👍