Çilehane
Hamdüsenalar olsun
Davetiniz var dediler
Üçler, beşler, yediler, kırklar dergâhının
Kapısına geldik
Yüz sürdük.
Elhamdülillah
Yaşadık gördük
Zamanı durdurulamayan boş bir hayatı
Kaç kez tutabildik mutluluğu avuçlarımızın içinde
Aldığımız nefes gibi
Hepsi anlıktı geldi geçti.
Ya
Yenimize bulaşan onca günah?
Onca vebal
Yıkandığında arındı mı?
Sorulacak elbet
Sırat'ta.
Oysa ki
''Ölüm'' kirpiklerimiz kadar yakınken
Aklımıza hiç gelmedi
Yerde ezdiğimiz karıncanın bile hakkı olduğunu.
Duasız
Günahlarla yıkanan bir beden
Ve arsız nefs
Yolun başındayız
Sakın acze düşüp of deme
Sınav yeni başlıyor.
Bunca günahın kefaretini ödemek için
Çilehaneye adım atıyorsak
Biz bize ait değiliz artık
Yaratanın kapısında
Meleklerin şahitliğinde
Alnımız secdeye değdiğinde
Niyaz edelim
Takatimiz kesilinceye kadar.
Sabır eyle
Hamd eyle
Hey nefs
Üç hurma bir bardak suya
Rızkımız bu kadar
Verene de sebep olana da
Şükürler olsun...
Yüreğim...
Zikre düştüğümüzde...
Gözlerimin ferini sil
Sil ki!
Karanlığa kör baksın gözlerim.
Sır âlemi kapılarını açıp
Yer ile gök yer değiştirdiğinde
Gösterilenlerden hayâ et
Nefs-i terbiye ederek
Yan öyle bir yan ki!
Cehennem ateşi gibi olsun
Arın
Arınalım günahlardan yavaş yavaş.
Aciz bedenimiz secde ederken
Her günümüz
Her gecemiz bin yıla bedel olsun
Kapısına yüz sürdüğümüzde.
Nuruna âşık olduğum
Yerin göğün tek hakimi için
Gözyaşlarını içine akıt
Dua et
İçindeki ateşi söndürmesin.
Çilehane
Kapısında yan, kor ol ki!
Sabrın makamına erdiğinde
Dil-i pak sus ol
Bir nefese bin nefesle can vererek.
Hamdın piş
Şükür eyle
Hey ateşle sınanan yüreğim
Yüzünü secdeye sürdüğünde
Arın, arındır günahkâr bedenimizi
Erenler dergâhında
Gidip dönmeyenlerden dönüp de el öpenlerden olalım
Yusuf kuyusunda hu çekerek
Nefsimizin tahammülü kadar
Misafiri olalım ki!
Ateşin manâsına
Erenlerinden olalım.
Hey yüreğim
Yan, öyle bir yan ki! Cehennem ateşi gibi olsun
Bir defa gelip de bin defa ölenlerden ol
Hak kapısı rahman kapısı diyenlerden ol
Acılara Ram ederek ağlayanlardan ol
Çilehane af kapısıdır arınma kapısıdır
Affı mağfiret kapısıdır.
Meleklerin şahitliğinde
Her bir gözyaşının düşerken sayıldığı
Duaların kabul olduğu Yaratanın kapısında
Niyetin neyse kabulün odur
Birini bin et; azdır çoğa kabul eylesin
Ateşlerle yan, har ol, nar ol söndürme yüreğinin ateşini.
Ağla
Ağlarken
Sükût makamında
Kar ateşiyle
Kırk tekbir getirerek yıkamalısın
Kanayıncaya
Günahlardan arınıncaya kadar
Zikre düş
Dilin lâl oluncaya kadarki!
Burası üçler yediler kırklar
Erenler dergâhı.
Gelen davetiyle gelir
Arınır
Gideceği makama
Geleceği müjdelenir..
Gözyaşlarını dök rahman kapısına
Bir daha
Nasip olur mu bilinmez
Geçmişini bırak
Bıraktığında nail olacaksın
Zikre düşerken dilin
Gözlerini kapat
Erenler kapısında
Doğru olmalısın Elif gibi
Akmalı sın su gibi
Yanmalısın ateş gibi.
Yaradanın Aşkını kıble yapıp
Çilehaneye girdiğinde
Üç gün mü dayanırsın kırk gün mü dayanırsın yoksa bin bir gün mü
Bilmem ama?
Çilehane
Yüreğini arındırmak için
Hamt kapısı,
Sabır kapısı,
Hak kapısıdır
Sınav kapısı
Teslimiyet kapısıdır
Duaların kabul odluğu kapıdır.
.
.
.
Şimdi tam zamanıdır
Döndür yüzünü
Davetin gelmiş...
Ağla Ağlarken Sükı»t makamında Kar ateşiyle
düşünceye sevk eden güzel bir şiir kutlarım üstat.
En büyük imtihan sabır imtihanı değil mi zaten hayatın güçlükleri üstüne üstüne gelse de insanın...👍