Çocukluğumuz
Nerede çocukluğumda giydiğim o parka
Kadim dostun elleri kanar koşarken parka
Mahalle arası maç yapardık toz toprak sahada
Şimdilerin oyunları yükte hafif ama ağır pahada
Alışveriş merkezlerinin atası Izmir'de Kemeraltı'ydı
Kavgalı kavgasız maçlarımızda üç korner bir penaltıydı
Bakkal amcanın kendi aklımda ama unuttum adını
Bir de kutu büskivi ile kaymaklı açık yoğurdun tadını
Biz yoksak seslenirdi anneler balkondan sepet sallayarak
Basardık mavi pinokyoların pedallarına hayalleri sollayarak
Revaçtaydı karate kurslarından almak bir kuşak
Biz gazoz kapaklarından bile oyun bulan kuşak
Çivili futbol, bezirganbaşı, çelik çomak ve meşe
Evlerde üç kuşak gülümseyen balkonlarda neşe
Önemsenmezdi evlerin içi ya da sayısı odaların
Kölesi de değildik sanki günlük geçici modaların
Mutlak olurdu bıçkın ağabeylerle arkalarındaki dayıları
İçim acırdı iyi ki yasakladılar ayı oynatan ayıları
Akşam hava kararınca annelerin çağırışları
Yankılanırdı sokakta yemek hazır bağırışları
Ne oyuncağı ne dostumuzu sakınırdık
Ne de yokluktan dertlenip yakınırdık
Olanla yetinip kanaat etmekti bereketin başı
İhtiyaçlar için mutlaka beklenirdi ayın başı
Tabi ki karnede takdir teşekkür şartıyla
Bu asırda kaldık elimizde kredi kartıyla
Bir de kaybettiklerimizin derin hasretiyle
Ve acılarının, hem peşinatı hem taksitiyle...
Ne güzeldir çocukluk yılları saf temiz her türlü kavgadan riyadan uzak duru ve arı tebrikler içtenlikle...👍