Çoğul Sokakların Tekil Yalnızlığı

Karmaşık insan yapısıyla ilgili sayısız teori vardır , yapılan araştırmalar ne yazık ki herşeyi dahada karmaşık hale getirmekten öteye geçemiyor...Hiç bir şeyde çözülmüyor.İşimize gelene işimize geldiği konularda inanıyoruz sadece.İnsanlar yalnızlaşıp saldırganlaşıyor, bunlara uygun kılıflar bulacak teoriler ortaya atılıyor, hepimiz gayet iyi biliyoruz ki özümüzden uzaklaştırıldıkça bozulup kuruyoruz.Aklın sınırları vardır ve insanlar aklın sınırları içinde düşündüklerinden ilerlediğini zannederken geriliyor farkında olmadan.İki ergenle aynı yollardan tekrar tekrar geçerken gördüğüm şeyler yeni neslin bir çok konuda bizden şansız olduğu yönünde...Ağaçlara tırmanmak yıldızlara ulaşmak kadar özgürlüktü...Daha mutlu daha neşeli ve daha güvendeydik.Hepimiz hayatın anlamını aradık ve arıyoruz.Ama değerleri bu kadar ayağa düşürmek hiç bir topluma bir şey kazandırmadı tarih boyunca.Bu konudaki düşünceler söylenirken en azından daha dikkatli ve duyarlı olunması inancımı dile getirdim.

Şiir yazarken ve buraya asarken hep güzel yorumlar alacağımızı düşünerek asarız ne yazık ki...Aslında buraya şiir asma sebebi birazda tatmin duygusundan.Ne güzel ne harika emeğine yüreğine sağlık, seviyorum, kutluyorum vs. Aslında şu olmalıyken: Şiirde ne kadar ilerlediğimi görmek, hangi kesime hitab edebildiğimi bulmak, doğru anlaşılıp anlaşılmadığımı görmek, insanların şiirde bulduklarıyla benim anlatmak istediğimin örtüşüp örtüşmediği ve daha bir çok şey.

Birde beğenmeyip eleştirenlere avukatlığa sayunurlar üstelik.Sizene ki ben beğenmedim ve şiirdeki çağrışımları bu oldu bende...Şair umursamış mı ? Hz. İsaya babasız deseydide anlayacaktık ama o .iç demekten çekinmemiş...Ben bundan hoşlanmadığımı söylemekten neden çekineyim ? Bırakın bu şiiri yazma cesareti olan şair kendi versin cevabını. Şiir iyi şiir bunun altını çizerek söylüyorum bu bağlamda seçki yerinde...Fakat bana göre hakaret ve saygısızlık içeriyordu düşüncelerimi söylemekte şair kadar cesur olmam kimseyi rahatsız etmemeli.Bunun şaire sizin yazdıklarınızdan çok daha fazla şeyler katacağını ve gülümsetmek yerine düşündüreceği inancındayım...

Merhaba şiir,

Dizelere bulanırken ulamak istediğim, isteyip de göremediğim yada birçoğumuz gibi görmezden geldiğim, getirtildiğim sosyal anlayışın katmanlarında basıldığımı anladım. Ezikliğimi ise taze bir yaprağın altında hissettim. Bu terütaze yaprak ki çevreye açılımı, duyarlılığı ve şaşılacak şekildeki gözlemciliği bana ezilmişliğimin (ve mizin) toplumsal baskı altı totemleşmiş tabuların dişilden daha çok erkil kavrayışı görüyorum. Cesaretle cehaleti tokatlayan, tokatladıkça sorgulayan bu yaprağın ağırlığını gün geçtikçe şiirlerinde biraz daha hissettiriyor. Sitemizde bu gibi birçok yaprağın (köşelerinde ve sayfalarında) okuru olmaktan büyük mutluluk duyuyor,

Abisinin güzeline başarılar diliyorum...

XI Çok güzel bir anlatım. Kısa küfürlerinin (Öfkelerinin) aslında ne çok şey anlattığını ve bunun toplum olarak çözülmesi ve insanlık onurunun ayaklar altına alınmamasını, kadının bir meta olarak görülmemesini v.s. belirtmiş . İçindeki çığlıkların â??ruhunun gel git' leriyle ses getirmesini dilemiş.

Sonuçta; Çoğul Sokakların Tekil Analizi başlıklı şiir; toplumuzun kanayan yarasını bir genç kız gözüyle bizlere aksettirmeyi başarmış. Şiir güzel kurgulanmış ve başından sonuna şiir tekniğine uygun yazılmış.

16 yaşındaki bir genç kızımızın böyle güzel bir şiiri bizlere sunması karşısında şiir adına yapmamız gereken sadece takdirlerimizi sunmak olmalı .

Kutlarım şair...

X Ve final kısmına geçelim.

-.iç doğmayı İsa mı istedi diyorum-

Hiç huriye benzemedim Hiç bakire olmadı ruhum

Kısa küfürlerimin uzun tercümesine bağışlıyorum 'gel git' lerimi...

Tecavüze uğrayan kadının çocuğu maalesef toplumda â?? .iç â?? olarak ifade edilmektedir. İsa'nın babasız doğduğu, buna rağmen toplumdan dışlanmadığı hatırlatılarak tecavüz sonucu doğan bebeklerin de aynı şekilde görülmeleri ustalıkla belirtilmiş.

â??Hiç huriye benzemedim' derken temiz bırakılmadığını , â??Hiç bakire olmadı ruhum' derken nasıl darmadağınık edildiğini vurgulamış ve tüm öfkesini son dizede haykırmış. Kısa küfürlerimin uzun tercümesine bağışlıyorum 'gel git' lerimi...