Değişen Özgürlük Aşkı

şair sözü değişen biz değiliz
sözce terelelli büyüktür kahpenin dağı
sırf taarruza zorlanmasın diye
bir damla iken kesilen parmakların kanı kurumaz
tahrip oldukça azgınlığın ötesine siner kır uğruları
gaddar parmaksız ellere soğuk harp silahı gibidir
yetmez topluca alınan tedbir
ki ölüm kusmaya doymaz harami
değişen biz değiliz
anladım barış zamanları
yeşerip büyüdükçe kasvetli dağın örtüsü
dağlar zindan
sözde yurtseverlik
lafın kısası delik deşik
aşınma sürecinde dağlar
ve değişen özgürlük aşkı
korkarım vurdu kırdı yetmeyecek
düş martısı mıyım neyim ben
çünkü yetmeyecek teni yakan ateş
dağlar ah bu sıralı dağlar
kanımca düpedüz insan eti yiyecek
yaşamak için tükenen anadilim
karanlığa bürülü bu dağlar
dik yamaçları yıldızları küstürür
rüzgar esintisinde bile nefes keser
gerçeğin özü sızılı kuşanmanın kara lekesi
ne olacak
gün olacak
can istemekle
yiğitlik manasını yitirecek
korkarım ıpıslak çocuk gözleri hiç mi hiç kurumayacak
sisli bir gölge gibi süzüldükçe an
anladım yaşamadan göz yelkenlerimizi indirecek zaman




değişen ne biziz ne şafak vakti , ne de sarı güneş...

24 Kasım 2013 416 şiiri var.
Beğenenler (10)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (14)
  • 11 yıl önce

    karanlığa bürülü bu dağlar dik yamaçları yıldızları küstürür rüzgar esintisinde bile nefes keser gerçeğin özü sızılı kuşanmanın kara lekesi ne olacak Gördüm ki şair çok endişeli.O gördüğümüz dağlar vuruşarak kalkacak yerinden,diyor.Sanki kalbimin içini okur gibi.Şair yüreği çok erken sezinler.Olacakları çok sonra görecek insancıklar.Ne yazık ki dağlar birbiriyle vuruşmadan halak olduklarında.Bu acıları çeken anlayacak bu öngörülerin kıymedini.Biz yazalım şiirimizi.İster anlaşılsın,isterse paranoya denilsin.Sevgiler değerli şaire.😙😙😙😙😙😙

  • 11 yıl önce

    Günümüzde çoğu kavramlar iç içe geçmiş birbiri ile harmanlanmış gibi. Hayat öyle sürüp gidiyor kah mutlu, kah sevecen, kah acı ve yokluk dolu. Tebrikler Aslı hanım içtenlikle...👍

  • 11 yıl önce

    Sayın Yorumkolik merhaba,

    evet görmeliyiz bazen bir cümleyi duygularımız doğrultusunda bir hayat hikayesine dönüştürebiliriz ki hani tıpkı parmak izi gibi farklıdır ya kişiye öz his ve bakış Şiirimde bir eksiğimin olduğunu gördüm yazmamı tetikleyen cümlenin sadece bende kalmış olması. Oysa kısacık not düşebilirdim Van'da doğmuş bir erin neden parmak sayısının eksik olduğunu, haydutların zulmünden bezen bir ailenin sırf dağlara götürülmesin ve eli silah tutmasın diye çocukken parmaklarının kesilme hikayesini... Emin olun yazmayı çok seviyorum fakat sayenizde eksikliğimi kapatabildim

    Teşekkür ederim.

  • 11 yıl önce

    Bildiği ve inandığı doğruları yaşamak ister insan. İnançlarının elinden alınmaya çalışılması veya inandıklarının ihanete uğraması yüreğini sızlatır. Karamsarlık ve öfke arasında git gelleri olan duygu haykırışları da işte böyle anlarda ortaya çıkarır kendini. Zaman perdesi yayılırken rüzgarın sörfünde kendine kapanır ve karartmanın içinde düşünür dik duruşunun yitikliğini. Dağların türküsünde hep elem gizlidir şairin elemini dağlarda yoğurması da aynı acının hissinde olmaktan ileri gelir. Şiirin kapalı kalmasına üzülmek lazım yinede imgelerin tamamında kullanılan şiire hizmet duruşunu sevilir elbet.

    Bazı sözler vardır yaralar insanı ama insan değişimi sevmelidir. kendini değişime göre tekrar şekillendirmelidir. Olumlu olumsuz her konuda yapılan bilinçli duruş asla kaybettirmez.

    Şiir yazmak tat vermeli şaire onu sevmeli ilkin, korumalı amacına hizmet eden bir köleden ziyade onu yarenlik eden dost gibi görmeli.

    Görmeliyiz.