Deprem
yüreğimde apansız bir deprem;
beklenmeyen..
darmadağın benliğim
sayıklıyorum acının harflerini..
İstanbul kadar gerçek
yılan kadar sinsi;
bu tek nefeslik inilti..
sığındım yine yalnızlığın kollarına
kalanım, enkaz..
benliğimi esir eden kolerik bir fırtına dolaşıyor damarlarımda;
y/akıyor acı
eriyor satırlarım
üşüyorum..
belki de;
bu bir hastalık;
adı; adın!
sözcüklerim ağrıyor
imgeler can çekişiyor
ölüm ağlıyor;
ölüm çok yakın..
bilir misin?
ne zaman süzülse bir damla yaş gözlerimden;
aşk kurban gider karanlığıma..
iste o zaman, yenilir,
utanır gecenin karanlığı;
karanlığım karşısındaki silik bensizliğinden..
umut yok;
şah damarı attı ayrılığın;
kestim bileklerini aşkın; aşkla..
oysa; sen yaşanmış en güzel düş'ümdün,
şimdi ben yıldızlara, yıldızlar sana küskün..
Değerli yorumlarınız icin teşekkür ederim..
Akın Öztürk yorumundaki son mısrayı anlayamadım ? Aydınlatırsan sevinirim..
"her şey küçülüyor gözümde istanbul küçülüyor, sen küçülüyorsun ezeceğim bir izmarit gibi istanbulu sen geliyorsun aklıma... vaz geçiyorum"
"ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar adını istanbul deyip de toprağa kondurmuşlar"
"istanbul dedim de, seni hatırladım" :(
oysa; sen yaşanmış en güzel düş'ümdün, şimdi ben yıldızlara, yıldızlar sana küskün..
güzeldi..... tebriklerrr 👍👍👍
ne tuhaf değil mi zehir de panzehir de aynı:
adı-n (aŞk)..
" umut yok; şah damarı attı ayrılığın; kestim bileklerini aşkın; aşkla.. "
demişsin işte: "umut yok"
sevgimle..
oysa; sen yaşanılan en güzel düş'ümdün şimdi ben yıldızlara, yıldızlar sana küskün
Her zaman ki; deminde şair'im.. Kutlarım sevgilerimle..