Depresif Mevsim Diyalogları
Mevsim sessizce kapadı gözlerini güneşe,
Dilinde son bir fısıltı duyuldu;
/Vur ölüm;
Vur kâhyalığını yaptığımız hayatın döşünden.
Kırk günlük zikrine
Bir yudum su
Bir lokma kuru ekmek katık etmeyi bilir ruhumuz
Yeniden seslenir bir dervişin bedeninden./
Kutsanmaya layık görülmemiş bir bedenin
Ardında kalan günahlardan çıkardım nasibimi.
Gözleri kem bakan bir ay hâkim şimdi şehrime.
Bulutlar akacak gözyaşlarından bi haber.
Gölgemin üzerine düşen sahtekâr bir neşe...
Hatırlamazsın;
Bileklerine kan oturmuş
Prangalı bir aşktan bahsederdi
Köşe başını mesken tutan şarapçı
Tek dal sigaraya fit olacak kadar aciz
Belki de tamahkâr...
Oysa;
Lav artığı bir ayrılığın
İşkence karanlığında dolaşacak kadar
Fırsatçı bir hüzün bekliyordu parmaklarımızı eşikte..
Tam o ayağını basmaya tenezzül etmediğin kapının eşiğinde.
İçimdeki ferin gözlerini canlandırmaya yetmediği zamanlarda,
Nefesimle suya çizerdim suretini...
Hep bir ağızdan zikre başlardı kaypak dilekler,
Adın,
Adına denk bir efkârı tellendirirdi sözün ucunda,
Bakışların nefsimi silme geçerdi...
Şimdi;
Pencere pervazında soğuğa meydan okuyan bir çığlığım artık.
Depresif bir gülüşün bıraktığı yankıyla
Betimlenemeyen bir hasret biliyorum kendime,
Yüzü yüzüme denk hikâyeler çiziyorum...
Son boğumundan kalma zehri akıtmak için
Tetikte bekliyorken kelimeler,
Birden acz içinde fark ediyorum;
Zihnimde kalan en onurlu hayvandı akrep...
Kasım'2009 Aydın...
Pencere pervazında soğuğa meydan okuyan bir çığlığım artık.
her şiirinde mutlaka işte bu hit'im dediğim bir mısrayla karşılaşıyorum Aylin..
Bu benim için çok önemli..
ve de tarzın;okuru her daim şiirlerine çekecek cinsten;muhrik...
kutlarım dostum
yüreğine sağlık ablacım
👍👍👍👍👍👍👍👍
[i]Taze bir şiir...
Aşkla kutsanmayı bekleyen mevismlerin yorgun bedenleri
Yağmurların bile ıslatırken sustuğu ruh
hayatın derin çizikleri
finalde ise akrep misali feda...
güzel bir paylaşımdı...
[/i]