Derd-i Zarim
Şikâyet eyleme boşu boşuna
Gönülsüz bahçanın gülü derilmez
Her gece ağlayıp bakmaz yaşına
Ağlamayan gözün yaşı silinmez
Murada ermedim kaldı gözümde
Kahırdan çizikler çıktı yüzümde
Zehirli yılanlar yattı dizimde
Sorulmayan başın derdi bilinmez
Merdiven ortası kırık basamak
Hayatım mahvolmuş zordur yaşamak
Sevday-ı çilesi tatlı kaçamak
Fırsatı kaçırma gayrı bulunmaz
Emeğimin suya düştü oncası
Hercai gönlümün taştı sancısı
Yalnız bir kervanım yoktur hancısı
Felekle ekmeğim zordur dilinmez
Bulutu kabardı damlar gözümden
Kalender sitemler çıktı sözümden
Tebessüm biridi gitti özümden
Zorlama yalandan asla gülünmez
Azrail peşimde düşmez yakamdan
Kurtarmaz ki beni ağır yükümden
Girince karanlık ıssız çukurdan
Cenaze namazım yoktur kılınmaz
Ben seni seviyom sense elleri
Güvercin baykuşmuş bozan gülleri
Emanetim versem görmez alları
Aşkı yaşamayan ruhta ölünmez
Şimdi kulağımda inliyor fasıl
Yaşarım içimde aşkını velhasıl
Türküler söylerim acaba nasıl
Yoksa muhabbetin sazı çalınmaz
Birer birer yağar tanesi karın
Söndürmez bağrımda çığları harın
Beyaza bürünür şafakla yarın
Ağaran başımın saçı yolunmaz
Sevilen sevinir Ozan Şehzade
Muhabbet gecesi doldurur bade
Layık değilmişim canana kader
Kimsenin ahını almaya gelmez
Birer birer yağar tanesi karın Söndürmez bağrımda çığları harın Beyaza bürünür şafakla yarın Ağaran başımın saçı yolunmaz
Kutlarım kaleminizi güzel bir şiir okudum...