Dil Yarası
Gönül kuşum, hasretin yalnızlık kafesinde mahpus...
Durmadan kanayan yaralar, gönül kuşuma mahsus...
En derini, kendi dilinin yarasıdır insanın, fakat
Susmak öylesine imkansız ki, elindeyse gel de sus!...
.
Her doğru her yerde söylenmezmiş, hakikat!
Doğruların karşısına yanlışlar dizilmiş kat kat...
İnsanız hepimiz eğrisiyle doğrusuyla, kabul ama
Doğru ve yanlış yaradılışımızdan, böyledir hilkat!...
.
Ya dilini tutacaksın... Ve kanatmayacaksın yaranı
Ya da tuz basıp yarana, söyleyeceksin içinde kalanı...
Hiçkimseyi suçlama kendi hatalarından dolayı,
Ya hakkını ver bugünün ya da bekle, hayal yarını!..
.
Dil yarası bu, öyle başka yaralara benzemezmiş!
Dil yarasının acısı - yaşadım - hiç mi hiç dinmezmiş...
Zamanın ilaç olamadığı tek hastalık bu olsa gerek,
Dil hançerinin karşısında, en uzun yıllar bile
ÇARESİZMİŞ!....
.
Hocam konuşunca kanayacak yaranın kanını dindirmek için "Yaraya tuz basmak" deyimini kullanmıştım... Uyarınız için teşekkür ediyorum ancak şimdilik bu deyimin yerine şiiri tamamlayacak başka bir deyim ya da tamlama bulamadım :( Bulduğum zaman düzelteceğim, söz 👍
Şiiriniz değişik ve güzel Saadet Hanım;hemen sevinmeyin öğretmenin sizi üzecek eleştirisi hemen geliyor: "Yaraya tuz basmak"deyimi,katlanmak,içine atmak,susmak,sabretmetmek fiillerini içerir.sen ise yaraya tuz basarak konuşmayı yeğlemişsin ikisi yanyana gelmez.sevgilerimle.
orhan baba şarkısı gibi olmuş saaadetim benim...süperdi..her zaman ki gibi..gönüllerin şairi👍👍👍
şaiir kelam etmiş yine derin bir şekilde..
tebrikler efendim...
canım ablam tebrikler
yüreğine kalemine sağlık
şiirce kalman dileğiyle...................