Dolunayın Usturası

soydu tenhalığımı
çıplak tenime
sadece ateş böceklerinin duyacağı
senfoniyi yazdı

değmedi elleri



sanki üşümüşümde
doğru sözü düşünürken
göğe bakmışım
suyun arzusu gibi uzanmışım
bir okyanus belgeseli gibi üstelik
hayatın kirini dalgalara bırakmışım

iliklerim sağanakmış
sanki yoğun
retinam oldukça zarif
kozasından çıkmamış bir dilim kelebek
evet burası cehennem


üzerime konmuş renk
rüya çiziği avuç içlerimde
rutubette neymiş
gökkuşağı kaburgalarıma sığınmış
kuyu kanatlanmış
uçurum sanki pamuk




penceremden girip
gözgöze gelmişiz
gökyüzünün nefesini boynuma sürmüş
sonsuzun kızıdır,, demiş işte mühür

sevdam çözülmüş
uçuşan çitlenbik tozuymuş ruhum
gizim zamanı okşamış
fısıltım düşlerimi

şer ve söz
cennet ve şiddet yutmuş dünyayı
kosmosun ortasında bitmiş yarın
bir ben kalmışım bir o



sarmaş dolaş olmuş masumluğumla
en şarap yerlerim buharlaşmış

cevherim
çekişen canım
Tanrının sonsuz iyiliğine karışmışım
küçücükmüşüm

kocaman gözyaşı



çok öldün, dur, demiş
çok kınalısın
çok kuzu



dinlememişim


n'olur

biraz daha
biraz daha

yakamoz...


































Duanı şakağına daya sor ,,, Nasıl oldu da bu kadar güçlendi fenalık...

30 Haziran 2015 508 şiiri var.
Beğenenler (8)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (6)
  • 9 yıl önce

    Çocuklara ne de yürek kanatıyor ölümleri varlıkları ne de baş tacı her zaman sırf onların ölmesini önlemek için bile dursa savaşlar...👍😅😅👍