Döneceğim Sana İstanbul
Zıtlıklar şehri
Keşmekeş her bir yeri
Sanki Ay'ın güneşe bakan yüzü
Görünenin ötesinde karanlıklar gizli...
Senin en yalın halini sevdim
Ama kimseye bundan söz etmedim
Çünkü sen nazlı ve narin sevgili gibisin
İpeksi dokunuşlar beklersin
İncitici değil, inci sözler duymak istersin...
Her köşen ayrı güzel
Tarihteki yerin özel
Sen yaşayan şehirsin
Allah'ın bahşettiği eşsiz bir esersin...
Çil kubbeler boğazdan izler seni
Sultanahmet kendine çeker herkesi
Sokaklarında duyulur yeniçerinin nefesi
Sarnıçlarında melodili su sesi...
Sinende yatar kutlu misafir
Mistik yanın insanı eder esir
Eyüp Sultan Fatiha bekler gelenden
Dualara amin denmeden gidilmez o yerden...
Duvağını kaldırırken koca Fatih
Nazarlık kondurdu asude yakana
Hisarlar boğazın her iki yakasında
Ayrı bir görkem katmış doğal yapına...
İnsan kaynar Kadıköy, Taksim, Eminönü'nde
Yaşarken zahmet verirsin yedi tepende
Gezerken keyfi gizlidir gülümseyen yüzünde
Gelenin ayrı dertte, gidenin kederde...
Esen rüzgar dağıtmış zülfünü
Görenler aşık olmuş fetih buseli yüzünü
Tarih yazılı taşların anlatsın hüznünü
Hayran olan dünya dikmiş gözünü...
İyi, güzel, kötü çirkin ne varsa
Barınıyor gök kubbeli çatının altında
İnsanları ne ümitler getirdi sana
Ve dağıttı hayalleri yıkılmış birçoğunu yurdun dört bir yanına...
Yaşandı sende büyük aşklar ve kaçışlar
İhtimal martılar birçoğuna şahit oldular
Topkapı, Yıldız, Dolmabahçe ve Çırağan
Koridorlarında kokan tarihin içinde ışıldayan
Ruhundu senin İstanbul, ruhundu yansıyan...
Serzeniş;
Sen yaşanılacak sevgili değilsin İstanbul,
Sen, hasretinle hayal kurulacak
Arada bir uzaktan seyre dalınacak
Dilde sana ait şarkılar söylenecek
Sırça dantelli bir yarsin...
Sen umut bağlanılacak değilsin İstanbul,
Sen, belki bir gün ümidi ile denilerek
Yolu gözlenen
Ve kısrak sesleri ile kulaklarda çınlayan
Bağ bozumu mevsiminin esen yelisin...
...Ve
Bir gün ölen garibin
Salasının Süleymaniye'den
Yarı karanlık üzerine hüzünle çöktüğünde,
İşte o zaman ağlayacaksın ey koca şehir,
Gözlerinden düşen damlanın
Hayali altın toprağında yeşerdiğinde
İse, döneceğim sana böyle bil İstanbul
Döneceğim sana söz İstanbul...
14-10-2011
Sinende yatar kutlu misafir Mistik yanın insanı eder esir Eyüp Sultan Fatiha bekler gelenden Dualara amin denmeden gidilmez o yerden...
Duvağını kaldırırken koca Fatih Nazarlık kondurdu asude yakana Hisarlar boğazın her iki yakasında Ayrı bir görkem katmış doğal yapına... Güzel betimlemeler, tebrikler
Beğenen, okuyan ve yorumları ile şiirime değer katan şiir dostlarına teşekkür ederim..
inciler' e layık şiirin şairine tebriklerimle..
İstanbul nazlı bir gelin gibi süzülmüş mısralarda 👍
Güzeldi
Çok hoştu
Tebriklerimle...
Sen yaşanılacak sevgili değilsin İstanbul, Sen, hasretinle hayal kurulacak Arada bir uzaktan seyre dalınacak Dilde sana ait şarkılar söylenecek Sırça dantelli bir yarsin... ...
''Bağ bozumu mevsiminin esen yelisin''
Çok beğenerek okudum Kutlarım taçlanmış eserinizi.