Doz

--Ah hayat..
erkekliği neye mal ettiler..küçük kızları kirlettiler.
küçüldükçe küçüldüler
bu mudur yiğid-i ekber
yazık..cellat kesilmişler.
yazık rezil-i rüsva olmuşlar
yazık insanlıktan çıkmışlar


---Tenhamı vurun
Kalabalık olmaya meyl etmeyeyim?


Siyah güller geçiyor gözlerimden
Kaç dirhem sancı ki bu gayyadan miras kalan


Toprak kokar mıydı genç tenim
Topuklarımı atarken yangının boşluğuna
Reva görülen kara bıçak darbesi
Üzerime örtülen
Çok erken saydığım göğün
Mavi mabedi



Ağyar bir düş bu çekip kerpiç duvarlardan
Küçülttüler adamlığı
Örtmüyorlar nedense artık üryanlığı
Ki eski bir düşünceymiş...
Girin aspendosun ruh güncesine
Kirli alfabesinden çözün ârın ve namusun
Nice olduğunu
Koskoca adamlar gördüm
Ne ucubeydiler
Küçücük kızların bedenlerini kirlettiler



Ağyar düşlerim vuruldu. Sebepsizce
Kırılan yüreğimin tesellisi şiirler yakıldı
Kaçıncı mevsimdir bu umut ettiğim
Hüsrana uğrayan bu kaçıncı medet dediğim



Ey medet, elde tutamadığım her şeye
Dalda açan her yaprağa
Her masum bedende kırılan hançere
Her menzilini sapan oka medet ey medet

Ömür zamanın uzayan iki dudağı arasında
Derin bir iç çekişe muhtaç

Asr'a and olsun
Yeni açılan her güne ey medet
Parmaklarımda şiraz şiirler
Sadece ömür çelişkilerine dair



Ne çok şeye ağlarmışım
Yuvasız bir kuşa
Çorapsız bir yetime
Bayat katıklı öksüze
Zamansız yaprak döken
Bir ağaca
....
Ne saçma gülmelerim varmış meğer
Ağlamamı gerektiren



Şimdi
Dilimde tuzun merhem ilhamı
Değer mi çare bilmez derdime
Aguşumda binlerce kahin inadı
Düşlerini hayra. Yorma üstüne
Bir yeşil başlı bahar sunağı gözlerin
Nice nazarlar üstüne

kime ki şikayetim...
Hırsım bana galip...