Dudaklarıma Uğrayan Son Mısra
İstanbul'a ezan sesi düşerdi giderken sen
ve bir ambülans ölümü haykırırdı çığlık çığlığa.
Tüylerim ürperirdi bu insan suskunluğuna,
şaşırırdım...
Şaşırmıyorum artık hiç bir ayrılığa,
sanırım gün be gün büyüyorum sana...
Hiç bir kadın doyuramadı beni aşka,
hiç bir dudak nefes nefese bırakamadı,
hiçbiri sen gibi olamadı.
Yerini dolduramadı kimse; sen gibi...
Kalabalıkların en mahşerisinde,
yapayalnızım şimdi.
Yudumladığım sabahın ilk çayını
ve güneşi yolcu ederken yaktığım sigarayı,
bir basıma içiyorum...
Derken;
yalın ayak bir mısra uğrar dudaklarıma;
gül ve gamzelerini iliştir yanaklarına
ve bütün akşamları hapset sabahın ilk ısıklarına,
bütün ağlamaklı gözler ağmalıktan dem vursun,
gülen gözlerin seyrine dalsın gözler;
mısralarında...
teşekkürler...
Bu şiir üzerine demli bir çay Boğaz kenarında mehtapla servis edilir Şiir şiir olarak böyle bilinir sevilir
Atakan şiirin derinliklerindeki dizi dizi şiir incileri toplayan avcı Selamlıyorum seni büyük bir saygıyla ___tebrikler ____tebrikler
Okunulası dizelerdi..
Tebrikler.. Nicelerine..
yalın ayak bir mısra uğrar dudaklarıma; gül ve gamzelerini iliştir yanaklarına
son derece güzel bitimlemelerdi
tebrikler şair yürek 👍
yalın ayak bir mısra uğrar dudaklarıma
çok hoş...