Dudaklarımızda Titreyen

Eğer bugün,

Boğazımda düğümlendiyse,
Yudum yudum-
Günah denilen intizarlarım;

Çevirdiysem kalbimi gözlerinden
Aniden-
Kesmesin seni diye bıçak sırtı kızgınlıklarım;

Ve bana kestiğin hesabın para üstünü,
Yapıştırmadıysa suratına sol yanım

Ve sen bugün,

O çıtkırıldım onurunu
En nihayetinde-
Saklayabildiysen kara ceketinin ardına,

Özgüveninin duvar ördüğü kirpiklerinden
Akmasına izin verdiysen pişmanlığının..

Belki de anlamamız gereken;

Miskin olduğunu sandığımız zamanın
Meğer her nefes alışımızda,
Azıcık daha kapatmış olduğudur yaralarımızı..

Yoksa birbirine yabancı iki öz kardeş,
2,5 sene sonra (karşılaştığında) ilk kez;

Nasıl atabilirdi -böylesi rahat-adımlarını?
Nasıl verebilirlerdi içlerine çektikleri soluğu?

Ve nasıl hatırlarında kalan tek şey olurdu?
İkisi için de dudaklarında titreyenin,
Buruk bir bayram telaşesi olduğu?..

14.09.08