Dudakların Ve Ölüm

Firari zamanlarda, saatlerin durduğu
Bir hayal ikliminde, tükeniyordu ömrüm
Hazların mutluluğun; anları savurduğu
Bir tabloydu şekilsiz, dudakların ve ölüm


Sen vardın ve sonrası, karanlıktan da kara
Kader muhtırasıydı, boş duvarlarda yankı
İpeksi bir şefkatle, dokunan duygulara
Ellerindi tenimin, duyduğu eşsiz şarkı


Günahkâr düşünceler, anılar dilsiz şeytan
Ve hasret tükenmeyen, eşi olmayan zulüm
Yoksun ki yokluğunla devleşirken şu zaman
Sehpam olacak her an, dudakların ve ölüm


Hükümsüz mahkûmlardık, boşlukta volta vuran
Yankılanan bir çığlık, sorgusuz gecelerden
Aynalarda kırıldık, gökte asılı duran
Ve savrulduk rüzgârla, suskun pencerelerden