Dürr-i Yetim Sevda

Sen bu satırları okurken
Ben çoktan gitmiş olacağım buralardan
Suskunluklarına bir son verip haykırmak istesende
Yüreğinden geçenleri, üzgünüm
Duyamayacağım Senin o ihanetinin savunması olan
Sudan sebepler üreterek sarf ettiğin sözlerini.
Savunmanı dinleyip bir kez daha sana kanmadığım
Vuslat umuduyla düşlere dalmadığım
Giderken senide yanıma almadığım için
Af et, af et ne olur beni.

Yüküm hazır ,rotam belli
Ben dönüşü olmayan bir seferin yolcusuyum şimdi
Ufukta aylar önce belirdi beni buralardan alıp götürecek
Adı mechul olan o siyakh gemi,
Malımı ,mülkümü
Defterlerimi,kitaplarımı hatta tek tek bütün şiirlerimi
Neyim var neyim yoksa bir bir dağıttım eşe dosta
En son dün gece bir şair hanıma hediye ettim
?'Yakanı bırakmaz burnumdan getirdiğin anamın ak sütleri ?'
Adlı şiirimi

Bana bir şey bırakmadın mı diye düşünme sakın
Sana da mirasımdan bir pay ayırdım
Sabret günü geldiğinde emanetim elbette eline geçecek.
Pulsuz sarı bir zarfın içinde,
Bir manolya yaprağı
Ucu yanık mektup birde, kahve içerken çekilmiş olan
Evimizin duvarına asamadığımız çerçevesiz resmimizi bıraktım .
İster aç oku
İstersen yırt at bu sarı zarfı ama, sakın koklama
Tutkunu olduğun efsun kokumu bulamazsın
Muhtemelen ölüm kokusu sinmiştir
Göz yaşlarım ile yazdığım son satırlarımın arasına.

Sen bilmesen de ahvalimi
Daha dün gibi hatırlıyorum
Bir bayram arefesinde ellerinle incir ağacı dikişini ocağıma
Ben mülteci bir aşık
Sen ise benim Vatanımdın oysa.
Gönül topraklarında bir yer açabilsen
Dürr-i yetim sevdama sahip çıkabilseydin
Dönüşü olmayan seferlerde yol alır,
Göz göre göre bırakır mıydım seni hiç ellerin kucağına.

Not; Dürr-i yetim ( yetim incisi)

22 Eylül 2013 1058 şiiri var.
Beğenenler (8)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (6)