Düş...
Geceleri sevmiyorum artık can
Karanlıklar çöküyor üstüme üstüme
Martıların gözleri görmüyor mu
Uçamıyorlar...
Ondan mı aydınlıklara kaçışım ne zamandır
Mavilere tutkunum ben lacivert neyime
Çocuktum can
Küçücüktüm martıları sayardım
Bembeyazdılar çocuk düşlerim gibi
Kanatlarına asmıştım dileklerimi
Denizler gibi kirlendiler...
Vurdular...
Vuruldular...
Her biri ayrı çizik attı yüreğime
Şiirlerimden kan sızıyor
Olmadı can olmadı...
Nesli tükendi
Daha bu gece düştü son martı
Çığlıkları kulaklarım da hala
Öyle uzaktı ki
Uzak şehirler gibi
Dokunamadım...
Uzak şehirlerde var mı martı can
Terk etmeli şimdi bu kenti
Göçmeli...
Kampanalar yol diyor
Gidilmeli...
Son kez uğramalı martımın naşına
Bir damla gözyaşı bırakmalı
Başucuna yazmalı sevgimle...
Haydi... Geceleri sökme vakti toplan can
İndir yıldızları yerlerinden
Sök kurumuş gülleri bahçemden
Yanıma katma sakın can
Bırak kalsınlar anılarla birlikte
Onlar bu toprakların
Yol can yol...
Beni bekleyen var yolun sonunda
Ellerinde son martım
Gel diyor...
Beni sevda çağırıyor
Maviler kucak acıyor
Sen tanırsın gözlerimi can
Kal deme ne olursun
Bir umuda bin yıl beklerdim
Sen tanırsın yüreğimi can
Yaralarıma tuz basardım
Düştü martılarım görmüyor musun
Son tren kalkıyor can
Uzak diyarlara yolculuk
Şiirlerimi sana bırakıyorum
Mutlaka döneceğim
Gözlerimde maviler
Ellerimde martılar...
14 Mayıs 2008
02.58
zevkle okudum hamiyet hanım... şiirdi.... yüreğinize sağlık... kutlarım👍👍👍👍👍