Düş Mezarlığı

😡 saygı ve sevgi sustum...

ama unutmayın 😆 garip ve 2ciyi😆 eros'u bir iki şiir öncesi ne anlama getirdiysem 'o'dur. şiir iyi okunursa anlamı çoğalır...

"ilkokul çocuklarına her şeyi tek tek gösterir gibi değil" demişiniz.

üye sayfamı okusaydınız bunuda yazmazdınız :) profilleride okuyun :)

ama illede

teşekkürlerimi iletirim emeğiniz ve değer verip incelediğiniz için.

ki bu dizeler Hayali'nin "cihan - ârâ cihan içredir ârâyı bilmezler ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler" Beytini çağrıştırmış ve şiire keyif katmışken... Ses konusunda zayıf buldum şiiri, ki şiirin girişi gerçekten bir tekerleme gibi, şiire girişte tökezletiyor insanı. Şiirde sözle beraber söyleyiş güzelliği ve akıcılık da önemliyse madem, müsaade edin de "Sürüldüm, Süngüsüz sürgünlerde Sürgün verdim ertelemelerle" dizelerini şiire kuvvetli bir frenle giriş olarak nitelendireyim. Sonuç olarak, şiire biraz daha özen diye bitirmiştim sözümü. "yoksa ben dedim, şiir ortada isteyen görür demeyle olmass, olmasss..." demişsiniz acaba şiirlerinizi okuyup da tebrik eden, beğenilerini ileten kişilere neden tebrik ediyorsun neyi beğendin nerede ne anladın diye soruyor musunuz? Ben düşüncelerimi gayet açık yazdım benden bu kadar.

Şiir ile ilgili tenkidimde sözcüklerin savrukluğundan ve özensiz kullanılmasından dem vurdum. Mesela Hallac-ı Mansur ile Eros sözcüklerinin birbirini müteakip iki mısrada yer almasını abes buluyorum. Mesnevi ve tetik kelimeleri içinde aynı şeyler geçerli, mesneviyi bir silah teşbihiyle şiire sokmak şiiri tırmalıyor bence. Şiirde belirli bir merkezden genişlemek esastır, bu esası tenasüp sanatıyla özetliyebiliriz; yani sözcükler arasında anlam bakımından küçük de olsa bir ilgi, bir münasabet olmak zorundadır. Ha olmazsa olmaz mı, olur elbette ama şiirle ilgili bu yönde eleştiriler de gelir. Şiirin gidişatında mesnevi, secde, mabet, saç, sakal,tecrit,mezarlık,risale, tavaf, cennet, şevkat, merhamet, ten, yürek sözcükleri tenasüp sanatına uygun bir biçimde aralarında merkez odaklı, merkezden genişleyen bir münasebetle şiirde peşi sıra yer alıyor. Ayrıca "Dalgalarıyla filizlenen denizde tuz arama", "Çehresi su dolunca gizler azizi, çaputunda mihmandar -suçlu karanlık-" mısraları gibi çağrışımı bu anlamda kuvvetli dizeler varken aralarına Eros'u, tetiği akrebi sokmak niye

Sayın Bulut KARA, Şiir okumalarımızda şiiri okur, anlar; anlamadığımızda dizenin önüne arkasına bakar, anlamın etrafını kuşatmaya, çevrelemeye çalışırız. Tabii ilerlediğimiz bu yolda ara ara dönüp yere bakarız ayağımıza bir taş, çakıl veya diken takılmış mı, batmış mı diye de kontrol ederiz. Şiirin sesi ve ahengidir bu. Şiir ile ilgili yargımıza da şiirin nihayetinde varır, birşeyler deriz veya demeyiz. Tutup da akademik anlamda bir şiir tahlili yapmanın gerekliliğini haiz bir durum yaşamıyoruz. Kezâ şiir bilgisi ve algısı bakımından belli bir seviyeye erişmiş kişilere yazıyoruz; ilkokul çocuklarına her şeyi tek tek gösterir gibi değil

Hangi azadın mesnevi tetiğinden düşsem Yaralı, Vuruldum dizelerle...

mesnevi-her beyti ayrı uyaklı bir divan ve bu türdeki eserlerin genel adı azad etmek-huzura erdirmek,elde tutulan her ne ise onun serbest bırakılması ve özgürlüğüne kavuşmasıdır.

yorum/suz !

diğer kısımlarını yorumlamak için forum sayfası açmak gerek çünkü şairimin duyguları derin açılımlarda dökülüyor her seferinde dizelerine..bu bir bulut kara klasiğidir..okuyan bilir..

şiirin genel yorumu için;

suskum altındır dizelerinize gümüşü söz'e veriyorum

kutlarım şairim tebrikler hocam