Düş Mezarlığı
Sürüldüm,
Süngüsüz sürgünlerde
Sürgün verdim ertelemelerle
Hangi azadın mesnevi tetiğinden düşsem
Yaralı,
Vuruldum dizelerle...
Kimselere anlatamam...
Buruşturulmuş geceler rehin
Secdeye kapanmış düşüncesiz iyiliklerin mabedinde kefil edilir düşlerin
Düş, düşün kurdu imiş insan zihninde
-Bilemedim-
Saçlarına ak melek tozunu dökmezden evvel
Sakallarında ömrü hikâye ederdi şair
Çulsuz şiir eskizleri gibi dağınık
Hangi zaman tiradında unutsa
Örttüğüm tecride tanık
Hayata de ki;
-Yeryüzü düş mezarlığı-
Gövdemi kaygan gediğinde tutup
Gölgesini kemiren akrebin kıskacında
Şafağa hasret -her damlanın doğurganına bıraktığı veda busesinde saklı-
Yaslı bulut
Diz çökmüş toprak buruk
-O gün bugündür-
Aynı aynada kendini görür
Parmaklarımda araladığım risale
Tavaf eden doruk
Tanrı bahçesinden dışlanan cennet
-Şefkat ve merhamet-
...Ve kimselere anlatamadım!
Güneşin çizgilerine dokunur Eros vakti ay düşürmem
Hallacı Mansur'a esenlik dilenmiş yeminli yüreğiyle, acılara sufi kalmalarım
Kurgusunda oynanacak bir rol vardı elbet hayatın
Tümceleri saydama çekildiği kubbeden
Hamiline yazılmış sevdayla dökülürken ten
Aşkla acemi yüreğin çırpınışlarını yasallaştırdım
Tam uzanıp alırken
Düşürüp kırdın...
Bak! Ellerimde yok artık.
Yağmurum gözlerini siliyor
Yedi tepe sahanlığında
Dalgalarıyla filizlenen denizde tuz arama
Yenisiyle ibadet eden kapılar çaldım
Kimse -yok-
Çehresi su dolunca gizler azizi, çaputunda mihmandar -suçlu karanlık-
-Buralardan sessizce uzaklaşalım-
TEBRİKLER DÜŞ MEZARLIĞI GÜZELDİ....👍👍👍👍
tüm yorumlar için teşekkürler
ayrıca Rüzgar'ın yorumuna da, ama yinede bu gibi yorumlar eksik yorumlar olarak görüyorum,. çünkü geçen gün bir haftanın şirinde bu yüzden tartışma olmuştu... en çok da ben yazmıştım. örnekleri getirin diye bir satır örnekle gelebilmişti.
neyse...
arkadaşlar bu gibi yorumlarda açıklamalı örnek göstermelisiniz ki, anlaşılabilesiniz.
yoksa ben dedim, şiir ortada isteyen görür demeyle olmass, olmasss...
yinede saygı ve teşekkür 😡
Tek tek veya başlı başına belli bir söyleyiş güzelliğine ulaşan dizeler bu şiirde futursuz, kaygısız ve sanırım birazda aceleye gelmiş bir biçimde harcanmış. Şiirdeki ses için de aynı şeyi söylemek mümkün. Ses ve ritim duygusu için hepimiz şiiri olabildiğine zorluyoruz. O ses kurgusu içinde anlamı tam olarak verebilmek için bin dereden su getiriyoruz. Bu şiir adına çok keyifli aynı zamanda çok da meşakkatli bir uğraş. İyi de hal böyleyken bir şiir neden bir tekerleme gibi başlar ki ?
Bu haliyle deneysel bir şiir. Teşbihte hata olmaz. Ahçının elinde malzeme bol, malzemeri de tanıyor biliyor. Sorun, on dakikada lezzetli bir tepsi börek pişirilmeye çalışılmış olması. Hem fırından çıkan da börek aslında. Ama kerevizli...
Şiire biraz daha özen istiyoruz.
Saygılar.
Geneli itibariyle bir durum şiiri. Tasavvuf düşüncesinin şair elinde değişik alegorik tanımlamalarla teşekkülünü; tanrıyı, insanı, eşhası ve eşyayı, tanrının insanda eşhastaki tezahürünü okuduk mısralarda. Şiir biraz dağınık olmakla birlikte, nihayetinde düş'ünümüze bir şeyler katıyor; lakin düşlerimiz öksüz... Şiirin bence en önemli kusuru sözcükler arasında anlam ilgilerinin zayıf ve yer yer kopuk olması. Bir durum, oluş, duygu veya düşünce ifade edilirken en tepeye kurulan anlam çatısı altına iliştirilen sözcükler ancak aynı çağrışım ekseninden geçerlerse güzel bir ahengi ve ritimi yakalarlar. Bu şiirde de çatıda güzel ve iddalı bir konu var, ancak altındaki sözcükler dağınık; Hallac-ı Mansur ve Mevlana tevriyelerini istisna tutmak kaydıyla.
👍bir bulut kara klasiği bu sefer yaslı bulut olsada şiir keyfe keder tadında. tebrikler üstat...👍