Dü/ş/eş
Gelmeseydin boğulacaktım.
Hüzün denizinde acılarla çırpınarak.
Canımda yanık izleri vardı.
Saklanmıştım hayattan,
korkuyordum.
Sabahları uyanmayan.
Geceleri kayıp,
bir ruhla boğuşuyordum yaşamak için
ve beni bulduğunda
en kötüsünü yapmıştım.
Tüm umutları yakıp,
bir boşver dolamıştım dilime.
Kaderime razı,
şansızlığıma isyan
türkenmişliğimle
ve sen geldin.
Siyah bulutların boğduğu
sıkkın canıma,
ılık ılık yağan
yaz yağmuru gibiydin.
Bir gece uyumamak istedim,
doyasıya yaşamak istedim geceyi.
Sonra uyudum ve kuşlar öterken
uyanmak istedim.
Umuda açtım kilitli gözlerimi .
Arsız bir tebessüm kapladı
öksüz dudaklarımı.
Gözlerimdeki ışıltı senide aydınlattı.
İnandın seninle yeniden doğduğuma
Kitabın ilk sayfasını araladık birlikte.
Gördük ki masalın kahramanları bizdik.
Kahramanlık yapıp
söyledik sevdiğimizi birbirimize
ve o gün bu gün.
Bu gün ve her gün,
Bana sevdiğini ilk söylediğin gün.
Aynı heycan yüreğimde
ve kendini tekrarlayıp duran
bir söz dilimde,
aynı iki kelime.
Hayata ilk kez
düşeş atmanın sevinciyle.
teşekkürler enes unutmamışsın beni ben kendimi unuttırıyım demiştim ama :)
efsane geri dönmüş...
özlenmişti şiirler..
dönücem şiire.. şimdilik tebrik bıraktım!
Bana sevdiğini ilk söylediğin gün. Aynı heycan yüreğimde ve kendini tekrarlayıp duran bir söz dilimde, aynı iki kelime. Hayata ilk kez düşeş atmanın sevinciyle.
tebrik ederim eline yüreğine sağlıkkk