Düşleri Kurma Saati
Saat;
Gecenin keskin tarafı..
Yol, uykuya kıvrılmadan evvel
Parmaklarımı toprağa sokup
Son kez yaşamı düşlediğim düşümdür bu
Saat;
Gecenin eteklerini tutuşturan aşk iniltileri...
Kaf dağının sarhoşluğunda perdelenen
Kallavi sevişmelerden sonra
'Ey yalnızlık sana af yok
Bir ömür boyu heybemde kalmaya mahkumsun' parodilerine sürgün
Siyahın şeffaflığı gebertiyor özgürlüğümü
Ve hükmünü
Detaylarında boşluklar olan
Uzun şiirlerdeki bir demet aşk fiyaskosundan alıyor
Uçurum dibi vaatleri
-Kirlenmiş bedenimde ayaklanan zehir şahit buna-
Saat;
Göbeği henüz kesilmeyen telaşların
Gecenin alnından öpmesi...
Zion ikliminin marazlı uykusundan uyanan
Bahtımın gündüğümcüleri
Size söylüyorum
Sizin benim kadar nefretten yontulma heykelleriniz olmadı
Kimsenin tasavvuruna sığmayan cüssesiyle içime dokunan
Bu sağırlık her daim ağır külfet olacak bildiklerimin boynuna
Tek bir yudumla
Mahşerde yaşlanmaya bırakılan
Gülüşler devrilirken avuçiçi çizgilerimin üstüne
Her bedende görmeyi arzuladığım
İtilaflı kargaşalarda koşturan korkunun kısrakları ezip geçiyor
Kaderimin makus tarlasını
Ne çeşit efsundur ki bu
Şeytanlar yoruluyor şiirlerimin ücra köşelerinde
Not alınmış ayrılıkları imgelerin üstüne yapıştırıp
Onları hiç unutmamamı sağlayan
Cümle yığınları çürütüyor dimağımı
Saat;
Öylece arşın kapısına dikilip
Kendi gölgemle birlikte
Annesinin dizlerine yatmış kız çocuğuna
Yeni yaralarını müjdeleme vakti.
Tanrı samimiyetimi affetsin!
Saat; Gecenin keskin tarafı..
Yol, uykuya kıvrılmadan evvel Parmaklarımı toprağa sokup Son kez yaşamı düşlediğim düşümdür bu
Saat; Gecenin eteklerini tutuşturan aşk iniltileri... 👍👍😙😙👍👍
daha girişte vuruluyor insan tümcelere şairem. Yüreğinin güzelliklerine selamlar ola 🙂
baştan sona şiir ama özellikle girişlere ve bitişlere takıntılı birisi olarak şiirin hem başına hem de sonuna bayıldım.. ama şaşılacak bir şey değil tabi, sözcükler zaten kaleminize yakışıyor..
Bütün Bildiğim
bütün bildiğim şu: kuzgunlar ağzımı öpüyorlar, damarlar arapsaçına dönmüş burada, denizse kan denizi.
bütün bildiğim şu: eller uzanıyor, gözlerim kapalı, kulaklarım kapalı, çığlığımı geri çeviriyor gökyüzü.
bütün bildiğim şu: burun deliklerimden hayaller damlıyor bize tur bindiriyor tazılar, deliler gülmekten katılıyor, tıkırdayarak ayırıyor saat ölenleri.
bütün bildiğim şu: ayaklarım kederdir burada, zambaklar kadar etmiyor sözcüklerim, pıhtılaşıyor şimdi: kuzgunlar ağzımı öpüyorlar.
Charles Bukowski
-Bütün bildiğim şu;
diyesim geldi be şair özümü alıp sorguladığın bilinmezde...
Şairsin...Sevgimle.
Saat; Öylece arşın kapısına dikilip Kendi gölgemle birlikte Annesinin dizlerine yatmış kız çocuğuna Yeni yaralarını müjdeleme vakti.
Tanrı samimiyetimi affetsin!👍
Güzel şiir kutlarım yürekten Aslı hanım...
Tanrı şiir sunagında...
Oku ilk emrimdir...
ruhun simyası cizilirken/ okudum
sevgi ilk emir
avuc ici yazitndan...
tesekürler Asli
siir okuttugun icin bize
siirle hep