Düşte Nefes Kırıkları
Ayhan Ergüney'e
El altına sığıntı yalnızlık
Göz pınarlarına saklı serdengeçti bir gülüşe
Nihavend serenadlarında...
Bir damla yağmurla karışık
An çarpmalarına doluşur sevda
Ne yıldızlar sen kadar giz
Ne de ay göz süzer benliğine
Gece boyu sıralanır ritimler kulağımda
İlk do sayıklar adını
Son si yankın olur düşlerimde
Yeni bir gün doğurur tan
Huzmesi bir tokat gibi iner uyanışlarıma ...
Bir kar tanesine dönüşür tutku
Bir yıldız kaymasına göz eder işveyle
Sensizlik
Hayıflanmalarına inat
Küs çiçeklerini sulayıp
Sarar kendini hayat yokuşlarına
Hız kazanır adımları
Kazınır kaldırım taşlarına düşünler
Tutar ellerimi gece
Dil gezgini olur dudaklarımda
Sıyırır silûetinden mealini aşkın
Alır beni!
Gün gözlerinde demler de
Düşte nefes kırıklarında
Kanar rüyam...
İsmi do ile eşleştirmek güzel ve yankısını si ye yüklemekte ama bunlara ilk ve son demek bir karışıklık verir okuyan açısından tabi yine bence ...
devam edelim diyeceğimde yeter şimdi de güzel yönlerine geçeyim...:)
Sevgisel dışa vurumun ifadesi olan şiirin yazımında bir kaç dikkatime çeken hususa değineyim. Kendimce tabi ki önce olumsuz bulduğum bir nokta şiir zamansız kalmış. Belirli bir zamanın içinde değil, yani bir dönemin ya da bir anın anlatımı olarak tam yansımamış. Bu açıdan belirli bir kopukluk ortaya koyduğu kesin.
-Düşte nefes kırıklarında- iki sonu vurgulu kelime arasında nefes çok sessiz kalmış cümlenin ve bütünün anlamını gerektiği kadar vurgulayamamış gibi yine -Yeni bir gün doğurur tan Huzmesi bir tokat gibi iner uyanışlarıma ...- bölümünde sabah güneşinin yüze vurmasının verdiği ayıkma imgelemesinde uyanışların çoğul olması iyi durmamış sanırım. Eğer genel olarak bütünde bunun süre gelen devamlılığı olan zamanlar anlatımı olsa uyanışlar anlamsal olarak daha karşılıcı olurdu tabi ki. Kullanılan tüm eylemlerde tam bir ahenk var mı acaba? -mda ve nda eğer şair belirgin bir sen ben eylemi oluştursa tamam ama öznesi belirsiz yüklemler ahenk konusunda biraz kararsız kalmış. İlk do ve son si benzetmelerinde ise çok büyük bir belirsizlik var açıkcası, şöyle ki burada hatırlatan ritimlerde do nerede tamam ilk ama o melodinin neresinde o ilk do...
Aşkın İlahisiydi okuduğum her bir dize.. İşte bu dedim yine.."işte bu!!" Daha "Bir hayata bir de sana bu telaş."ın tatlı tınısı çınlarken kulaklarımda ve kalbimde;Şimdi "Düşte Nefes Kırıkları" ile seslendi babam kraliçeme.. ama ne sesleniş..
Hani insanın "hemşire hanımmm,koşunnn" diyesileri gelmiyorda ne??
Sizi çok ama çok seviyorum.. Hiç bitmesin telaşınız birbirinize.. Serdengeçti ne kelime; Hep böyle duru, Hep böyle içten Hep çağlasın "aşk" sevginizle yüreklerinizde..
nazarboncuklarımla..
Aşk büyüsü böyle şiir olmalı. Belli ki şarabın acı değil aşk, aksine yıllanırsa daha da güzelleşirmiş anladık bu sayfada bir kez daha. Ben neden ağlamak istiyorum acaba? Annemle babamı hatırladığımdan olabilir.
İki güzel insana yakışmış sevda..Hep aynı tonunda kalsın dileyelim.
Ben yeniden nazar boncuklarımı bırakayım sayfaya aşk'a Sevgilerimle Ergüney çiftine saygılarımla birlikte 👑👑👑
Sensizlik Hayıflanmalarına inat Küs çiçeklerini sulayıp Sarar kendini hayat yokuşlarına Hız kazanır adımları Kazınır kaldırım taşlarına düşünler
Kardeş süper bir çalışma ayakta alkışlıyorum... başarın daim olsun....