Düşün
iki adım arasına dar vakitlere zulalanmış
bir hayat düşün
düşün tesbih voltasına susamış ve her hüznü yüreğine gizlemiş
mahkum yalnızlığımı
dikili duruşlarını aynalara kan sıçratmış
ağlama niyetindeki bakışlarımı düşün
sallanan her veda arifesindeki bir el
hoşçakal ardına çöreklenen riyalar
inkar dudaklarına yapışmış yalan gülüşlerini düşün
üzülmek, sitem etmek belkide şairlik mayamda var
belki asilik ruhumun direngesine saklandı
hani özengi koşumlarını kabul edemeyen
yılkı at başkaldırımı düşün
siyah/beyaz anlara düşmüş bir foğraf karesi
deklanşörü kırık maziyi çeken
zuhur her sabahımda ah ettiğim pişmanlıklarım
ve göz susamışlığımda dökülen
huzursuz gözyaşlarımı düşün
yitik bilmece kareleri tamamlanamayan bir ömrün
soyum tükenir serzenişinde çocuksuz bir babayı düşün
umarsız bakışlarımı vurduğum gökyüzü
hüzünlerimi yüklediğim bulutları düşün
zaman geçerken ellerimde
dağılmış saçlarımı hoyratça savuran poyrazı düşün
iliklerimde sen biteviyesi
yalnızlık ebed mutsuzluk
sabah kandırmacası
seher yıldızını düşün
harika bir şiirdi baştan sona kadar..
tebriklerim çok..