Duvar Dibi Ölümler
Vakit günün ikinci yarısını vuruyordu
Şehrin kenar mahallelerinden bir cami de
Öksüz oğlu Ferhat'a sala okunuyordu
Aslında adı bir yerlerden aşinaydı
Amma; Kim olduğunu bilemedim ya
Yılın baharı yazı güneşi dururken
Soğuk kış günü olacak şey miydi bu ?
Bizimkisi öyle sıradan
Konuşuyoruz işte havadan sudan
Ne varsa sarıyoruz boş bir makara
Toplanmışız o kadim dostlarımızla
Masamızda fukaralık üstüne muhabbet
Seslendi yine o şom ağızlı gudubet
Hey...duydunuz mu bre millet...
Ferhat emmiyeydi bu sukutu sala
Haydi ne durursunuz koşun avluya
Meğerse dün gece direnişleri tükenmiş
Bir duvar dibinde bedeni buz kesmiş
Öyle naçar ve küskün hayata
Bir başına veda etmiş
Cesedini bulmuşlar bu sabah
Patlak bir sokak lambası altında
Öyle ya biz topyekün haddimizi biliriz
Garipler bi kesler mezarlığında
O'na da üç beş küreklik yer eşeriz
Delikanlının hasıymış Ferhat
Bir kaç dost yiğitler gibi gömer
Sonrada paşa paşa döneriz.
Kim bilir...
Bundan sonra hangi duvar dibinde
Hangi sahipsizlerin naaş'ını alır
Yine bu mezarlık yollarına düşeriz.
şair duygu yüklü mısralar hüzünlüydü ve çok güzel işlenmiş. kutlarım esen kal.
Sevgili dost.
Hani insana insan olmayı öğretmeye çalışırlar ya, eğitimle, dinle, ya da zorla.
Oysa yüreğinde insan sevgisi olan insan zaten hisseder ve de yaşar , İNSANLIĞI.
Ne güzel hissediyor ve yaşıyorsun.
Hani sosyal devletimiz vardı, yok olmadı biz daha iyi yönetiriz diye yüreği Allah sevgisiyle dolu olduğunu sananlar geldi, onlarıda gördük.
Ferhat emmi,
Umarım emminin bir köşede gariban ölümü bir şeyleri birilerine anlatır.
Ama eminim ki benim sevgili dostumun mücadelesi, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da ışık olmaya devam edecek.
Kutluyor ve de saygılarımı sunuyorum o yüreğe.
Hangi padişahın ömrünü uzatabilmiştir, bir salise bile; Altın kapı tokmakları yahut zümrütler...
Ölüm, soğuğunu ensemizde her an hissettiğimiz halde çoğu zaman başkalarına mahsus bildiğimiz, bir gün kapımızı çalan son misafirimiz olacaktır.
Bu misafiri hazırlıklı karşılayabilmek dileğiyle, tebrikler ve sevgiler.