Ellerimizde Tahtadan Kılıçlar

Ölüm sen bizim ensemizde olduktan sonra ;
Bize dünyaları bağışlayıp,
altın kaselerde badeleri sunsan bundan sonra ne fayda...
..../
iki çocuk bir çocuğun yakasına yapışmış,
Bir şeyleri paylaşamıyor...
.../

Dinleyin beni !
bırakın artık birbirinizin yakasını !
Bizler ki ;
sizin ağzınız ile eski toprak isek,
azıcık dinleyin ve kulak verin..

Evet bizler,
bizler ki ;
eski kesekli topraklarda, belki yoksul kenar mahallelerde büyüdük,
lakin;
sizin bugün burun kıvırdığınız o ..
çocukluğumuzun geçtiği o dar sokaklarda,
çıplak ayaklarımızla, takunyalarla,
entari giyip, utanmadan gezerken,
minicik ellerimizle yenipte atılan elmanın,
tozlarını silip,
utangaç bir o kadar mahcup hallerimiz ile,
kalan kısımlarını kemirip,
tırnaklarımıza dolan kirlerin,
ayağımızın kenarlarını kesen naylon ayakkabılarımızın,
kaybetmeyelim diye iple bağlanan terliklerimizin,
en tekeç hallerinde..

Tek katlı kerpiç evlerin damlarında,
gardaşlarımız ile aynı yatakta yatarken,
gökyüzünü yorgan yapıp,
kıl çadırların içinde har ile yanan ateşin etrafında,
anlatılan kahramanlık hikayelerinin etrafında,
ellerimizde tahtadan kılıçlar ile kimimiz Malkoçoğlu..
Kimimiz Asena !
iple bağlanan donlarımızın etrafında ellerimizde ince bir değnek,
Koyun kuzu etrafında, kangalın kuyruğuna teneke bağlayıp,
arkasından bayır aşağıya doğru freni boşalmış chevrolet marka
araba misali koşarken,
kendimizi boşluğa bırakıp uçarcasına yaşlı koca çeşmeye varmak için,
yarıştığımız zamanlar var ya,
İşte biz o zamandan bu zamana, zaman tünelinden geçerken,

Hiç bir zaman nefret tohumunu bu ülkeye ekmedik ki !
şimdi ;
Adını ayrılık koyduğunuz meyvesini biçelim..
Bırak ulan, şimdi gardaşının yakasını !
Tutun birbirinizin elinden !
Ve haykırın tüm soysuzlara tıpkı eskisi gibi,
tek bilek, tek yürek, tek vatan...

Yoksa ;
Burun kıvırdığınız o tozlu topraklı kesekli topraklar,
bizim yorgan yaptığımız gökyüzü size dar,
işkence gelir be çocuklar.
Yoksa ;
Yoksa ,
her doğan çocuğun adını Ayşe, Mehmet değil !
Haymatlos koyarlar...
Tabii sen de benim yediğim kemirilmiş elmayı değil !
bu aşağılamayı yersen...


Haymatlos : Vatansız..


23 Nisan Anısına ithaf olunur... Çobandan sevgilerle.. Şanlıurfa...

23 Nisan 2012 287 şiiri var.
Beğenenler (7)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (8)
  • 13 yıl önce

    şiir siteye asıldığı gün değil başka bir günde "Günün Şiiri" seçilmiş, bir yanlışlık olmasın🙂?

  • 13 yıl önce

    ilyas bıra ben bir çok il dolaştım inan eski toprak kadar değer bilen yok .bu vatanın unutmayın bayrak kırmızı 👍👍👍👍👍👍👍

  • 13 yıl önce

    O yoksul o hiçbirşeyi olmayan Anadolu çocukları değil mi bugün bu ülkeyi ayakta tutan sevgili İlyas, değerli dostum. Güzel manidar bir şiir okudum. Yürek sesin kuvvetli kutluyorum içtenlikle...👍😙👍