Eminönü Sevdasi
Usul usul yanaşsam sırnaşsam sana bütün şımarıklığımla,
Mesela, adım Mestan olsa ,
Durmadan dolanıversem ayaklarına,
Sere serpe yatarken giriversem koynuna,
Hazza ulaşmışken koynunda dalı versem kış uykusuna.
Gezsek seninle Eminönü'nü ,
Kapalıçarşı'yı Balat'ı,
Ah birde benim gözlerimle görebilsen oradaki sevdayı.
Duyabilsen,
Benim gibi orda ki fısıltıları.
Peki;
Mısır çarşısındaki sevda kokan lokumları bilir misin ?
Peki;
Kuru kahveci Mehmet Efendi'nin iliklerini aşkla yakan kahve kokusunu bilir misin ?
Peki;
Bunları sabahın karasında yaşadın mı hiç?
Gizi sabahın karasında saklı...
Eminönü'nün aşkı da aşı da başkadır.
Kalabalığı gelmez insanın üstüne üstüne.
Anlar yüreğindeki hüznü sevdayı,
Senide alır kendi yükünün üstüne.
Eminönü'nü İstanbul'u birde benimle gör doyadoya.
Kapalıçarşı da kaybolalalım,
Bir akşamın kıyısında bulalım kendimizi.
Ya da Sahaflar Çarşındaki eski tozlu bir kitabının,
Aşk kokan son dizelerinde.
Dönelim tarihin dönülmez döngüsüne,
Doyalım adı konmamış sevdanın son hecesine.
Benim dilimle oku ,
Benim gözümle gör,
Benim nefesimi hisset,
Eminönü'nün tarih kokan her köşesinde....
Elif Keskin SOYER
Güzel düşünceler ve fakat ötelerden buraya gelen bizim gibi yeni yetme İstanbullulara ne uzak... Sanırım İstanbul, herkese duvağını açmayan nazlı bir gelin. Ben de kaç defadır gezerim oraları, hiç bu suretini bana göstermemiştir. Görene tebrikler, yazana tebrikler.
..ilk kez gururum okşandı bizansın torunu olduğumu hissettirdi şiir ister yerel milliyetçi diyebilirsiniz bana çok az kaldık topkapı fatih eminönü'nde yaşayabilen o azınlık ruhunu..teşekkürler elif hanım güzel dizelere...