En Zoru Beklemek
hadi yen bir kez daha
yalnızlık oynadığını sandığın oyunda
bir kez daha kendini
çatısı kömür karası bir gök altında
göğsünde yar sevdası nur olan
yüreğini kurşuna diz istersen
gözün musluğunda a/kan
yine sen
yine sen
ya da yoksunluğunla giydirsen
yalnızlığın bana çıplak gelen bedenini
gülce diye açılır umut çiçeklerim
yine ve yine
hayallerinin çorak toprağında
ardında yar bırakan nice yiğidin
cür'eti bende
p/aslanır kör kurşunlar
namlu yüreğime dönük
ve bir kez daha vururum
gecenin karanlığıyla kendimi
hani bilmezsin ya sen
ölümüne sevebilmek
yürek işi
en zoru beklemek yar
en zoru beklemek
gözlerimden düşerken p/y/aslı çaresizlik
pütürlü tespih taneleri gibi özlem
ve sevmek
gölgesi hissiz tenime uzak
tenin dokukunşunu
özlemekse sevmek
dedim ya
en zoru b e k l e m e k
bir üşüntü bu
kanın yavaşça soğurken
gözlerin bir noktaya mıhlanmış
derinlik sarhoşluğunda
vurgun yemekti ya sevmek
ama yine de en zoru
sonunu bile bile
yenileceğin bir sevdanın
arafında beklemek
sevmekse elbet
ne vakit sevsem
yüreğimin kan kırmızı damlaları
hep olmazın avucuna düşer
''sevmekse elbet ne vakit sevsem yüreğimin kan kırmızı''👍
Benimde dostum benim de...👍