Eprimiş Zaman Kırıntıları
Bir ayağı çukurdaydı gençliğimin
Hayatın keşmekeşinde
El yordamıyla bulmuştum aşkı
Ve denize bakan pencerelerden dalardım hep
Yakası açılmadık efsunlu hülyalara
Yaşanmış kırık dökük senli anılardan
Ve uzun kervanlar kadar uzun gecelerden
Gümüş çiğ taneleri yağardı arka bahçeme
Üşürdüm en az hatmi çiçekleri kadar
Ürperirdim.
Titrerdi adın dudaklarımda
Aşıktım mecnun kadar.
Cüzdanımda bir resmin,
Buruşmuş bir mektup
Göğsümde taşıdığım,
Ve sol yanımda o ince sızıyla
Neresinden bakarsan bak
Aşıktım mecnun kadar
Tepeden tırnağa
Sen dolaşırdın damarlarımda
Sancılı zamanlardı
Zaman hasret doğurmuştu.
Çıplak ağaçların,
Cılız gölgelerinde
Şiirler yazardım bitmeyen hasrete dair
Umursamazdı ne yosunlu taşlar,
Ne köpük köpük deniz,
Nede uzaklardan geçen balıkçı tekneleri
Hüznümün sadık refakatçisi gözyaşlarımı...
Bazen bir film olur bazen bir şarkı
Ve için yanarak yaşanır ancak
Hasret anlatılmaz gülüm
kutlarım şair yüreğine sağlık
Yüreğine sağlık kalemin daim olsun
Yaşanmışlıkların yaşanmak istemeyen yanları... Hasret... Uçsuz bucaksız bir umman Ne kalabilirsin karanlıklar içinde Ne de çıkabilirsin o kara sulardan Aslında belki de çıkmak istemezsin Yüreğine laf anlatamazsın ki... Bitti dediğin yerde yeniden başlar herşey... Unutamazsın ki...
Tebrikler Dost... Kaleminden dökülen inciler uzak denizlerin melodisiyle dans ediyor yine... Bize de dinlemek kalıyor geriye....
sevgili dost,
şiirin girişini özellikle çok sevdim.. çok çarpıcı olmuş. bunun için kutlarım bu biiiir 🙂
sanki unuttum diye yüreğe yalan söylenmiş; ama hala canlı, silinmek istemesine inat orada olduğunu her nefeste hatırlatan bir sevda anlatılmış gibi.. bu ikiiiii 🙂
çok güzel, çok naif bir anlatımdı. ellerine, yüreğine sağlık sevgili dost...
kutladım...
Kelimeler kaleminizden dökülürken bir melodi ile birlikte akıyor sanki sayfalara. Arka fonda bir melodi ile okuyorum satırları. Ağır gelmiyor kelimeleriniz aşkı da hasreti de ihaneti de kolaylaştırıyorsunuz sanki. Tebrikler ediyorum. 👍👍👍