Eylül Sancılanırken
Yakarırken Haziransı bir gece
Üşür fikrin sarmaş öykünmeleri
Zaman halsiz edilgen kükreyişlerindeyken
Kıpırdamada yürek sıla hasretlerinde
Bir masal zili çalmakta kaf dağından öte
Paydosa çıkmakta şiir yürekli kadın
Saydı mı ki?
Kaç muson yağmuruyla ıslandı sevda
Kaç Buda devirdi ihtimali aşkın
Kıracında ağlamaklı bir avanos reveransıyla
Usul çocukluğunda kalmış gün beklentileri
Neylesin ki!
Kırmıştı bade güllü muhabbet rüzgarlarını
Aristotales sordu firavun gözlerle
Söyle sevgili kaç kere aşk eder zaman?
Sustu ağlamaklı!
Cevapsamadı karanlığı,
Eğdi başını Gölyazı akislerine...
Düşünsedi;
Kaç gökkuşağı bezendi sevda renklerinden
Kaç düş sıcaktı asus mehtabından
Sindi
Gölgesini sakladığı koyağa
İndi mülayim haktan dileyişlere...
İstemese de, gitmek zamanındayken sevda
Şiirsel bir düşe dönüşümde,
Eylül sancılanırken...
"Aristotales sordu firavun gözlerle Söyle sevgili kaç kere aşk eder zaman?"
kaç ışın eder bir şiir! sadece bir şiir değildi.😙😙😙👍
Işın hocam tekrar tekrar okunası dizeleri Nil'in sularına bırakmışsın.. İyiki varsınız ivmeleniyoruz sayenizde.. Yüreğinize sağlık..👍