Eylül Sancıları
''keskin bir düğüm oturdukça gırtlağıma
güneşin canını acıtan sancılar doğuruyor gökyüzü
üşüyor çocukluğum''
kırmızı kederlerin içinde
yüzümden
yarım yamalak bir tebessüm fırlıyor sokağa
unutulmuş adreslerin
gönderilmemiş mektupları kadar eksik
ve korkak
yırtılıyor yüzsüz yüreklerin
arsız sevdaları
eylül soğuk
eylül
yine uzak bir şehrin adı
yaprak yaprak soyunuyor dilimden
kendini bilmez kelimeler
ağız dolusu bir küfür savurayım diyorum
gelmişinin geçmişinin alnından öpeyim usulca
geçmişim sızlıyor
annem geliyor aklıma
aklım
buz kesiyor
ayaza çekiyor gece
bütün mevsimler eylülün koynuna giriyor
üşüyor sonbahar
gayri meşru bir hüzün peydahlanıyor yine
sokak lambasının titrek ışığından
yıldızlar
yalnızlığına ağlıyor
ay karanlığına
ve
terli terli aşk içmiş bir kadının
yüreği ağrıyor
öpmektir bizim küfrümüz öyle ya şair, değil mi?
teşekkürler şiir için...👍