Eylül Yakınmaları

Eylül !!!


Yokmuşum gibi davranma,
Benden aldıklarını bana geri ver...


Söz;
Bir daha dem vurmayacağım hüznünden...


Kimliksiz bırakılışının hıncını mı aldın
Yıllardır yanan özlemlerden,
Gönlünü yaza düşürmek isterken
Baharın son demine layık görülmekten dolayı mıydı bu hırçınlığın?


Hiç şahit olmadın sanki;


Kimin göğsünü çizsen
Gözyaşından beter
Ve kırmızıya çalan kandan hallice akıtır dizeleri...


İdam yaftalarının
Hangi satırına işledin sana biçilen hüznü de
Aldın ruhumu bedenimden?


Akıl baliğ söylemlerin hiçbir kılıfa uydurulamadı
O incecik feryadımı yutarken ağır postal sesleri...



Eylül !!!


Yokmuşum gibi davranma,
Benden aldıklarını bana geri ver...


Söz;
Bir daha bahsetmeyeceğim
Gözlerimi yoksun bıraktığın deniz mavisinden...


Bilirim;
Limansız şehirlerin kaderidir kavruk hikâyeler.
Kabulleniş, isyanın diğer yüzüdür madalyon misali.


Sen söyle şimdi elini vicdanına koyup, hala kaldıysa ruhun


Hangi civana yakayım ağıdımı
Kara yaşmaklar bağlayıp ak alnıma?


Hangi anaya evlat olayım bunca yıl kalmışken arkada?
Yoksa talan şehirlerinin duvarlarında
Öksüz kalan
Boyası çoktan dökülmüş özgürlük sloganlarının yerine
Yerinden sökülmüş tırnaklarım ile
Aşk şiirlerinin en bilindik dizelerini mi kazıyayım
Tüm gerçekler sırt çevirmişken boyumuzu aşmış yalanların suratına?


Eylül !!!


Yokmuşum gibi davranma,
Benden aldıklarını bana geri ver...


Söz;
Bir daha bahsetmeyeceğim
Şehri sarıya boyayan hüznünden...


Kan kızılı şafakların
Gözlerden çaldığı geleceklerden
Ve hala tabutluk kavrukluğu yaşayan bedenlerden...


Sen dönsen de sırtını,
Aşktan başka dem vurmaya çalışan dillere
Tıkasan da kulaklarını,
Dilsiz bırakılan gerçeklere,


Ben;


?'Filistin'' in lügatlarda geçmeyen anlamlarını unutamayan adamlar tanıdım


Bir yanda da
Kimliksizliklerini onbir haneden ibaret sandıkları
Vatandaşlığa sığdırmaya çalışan insancıklar.


Analar tanıdım;
Kara yazgısına ağlamayı ar sayan
Civan oğullar
Ellerinden geleceği ç/alınarak bırakılmış aç bilaç...


Ve kızlar,
Ak duvakların bile tabutlarındaki utancı örtmeyi başaramadığı...




Eylül !!!


Bunca gerçekten sonra benden aldıklarını bana geri ver...


Söz;
Dindirebilirsem bu kanayan insan yanımı


Adınla özdeşleşen aşka
Allı pullu dizeler yazacağım
Hem de en fiyakalısından...



Ağustos'2009 Aydın.....

11 Ağustos 2009 176 şiiri var.
Beğenenler (13)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (13)
  • 15 yıl önce

    şiir

    eylüle dokunan ince parmakların teninde dolaştığı an

    yakan

    tutuşan bir yan

    en güzel

    mevsim son bahar

    ne kadar çok şiir

    ne kadar beni buldum dizelerde

    şaire saygılarım çokça aldım saklıma eğer izniniz varsa

  • 15 yıl önce

    Sonunda şiire uğrayabildim . Eylül yazı yağmura bağlayıp , bereket getirecekti . Ne çok iyi niyetleri vardı oysa ; insani hırslara kurban gitti . Şimdilerde eylül ; çocuklarından fazla , kâh ılıman kâh sert rüzgarından fazla , takvim yapraklarına sızan kan damlaları ile dile gelir oldu . Eylülün suçu ne demeğe dilim varmıyor . Biraz darağacı , biraz işkence , biraz maphusluk kokuyor eylül . Sen de kalemine dolayıp bu kokuyu , burnumuyun direklerini sızlattın sevgili Aylin .
    Kalemine kuvvet .

  • 15 yıl önce

    👍eylül olunca şiirler bir başka güzel oluyor çok güzel anlam buluyor. gerçekten şiir tam şiir gibi şiir.çok güzeldi tebrikler...👍

  • 15 yıl önce

    Ben çok seviyorum bu kalemi ve "eylül" o kadar yakışmış ki bu kaleme, geçen şiirde de olduğu gibi. Tebrik ve sevgilerimle Aylin.

  • 15 yıl önce

    evet bence çok özel bi şiir olmuş 👍