Eylüldü ( Ince Aşk Soluyordum )
eylüldü...
soluklanıyordum...
özrü kabahatinden büyüktü bulutların
her yan sis
ki seçemiyordum eylülde gözlerini...
biraz fazla mı inciniyordum
hevesim çabuk mu kaçıyordu ne ?
gerektiğinden fazla mı çocuktu ruhum
yoksa
kafası karışık
yüzü şiire dökülmüş , keyfe keder
bir kadın mıydım...
eylüldü...
kayıtsız değildim dökülen yapraklara,
saçlarım hazan sarısı
yüreğimde sıfır ihtimal
suç teşkil etmiyordu
gönül yarası...
yaşlanmaya direnen dudaklarım kırgın
uzanıp tutar gibi olduğum anamın elleri aklımda
sancılar giriyordu dizlerime inadına
yüzümden düşen bin parça...
yoksa ,
çaresizlik mi vardı
sallanırken eteklerim rüzgarda...
eylüldü..
bulut mahzun,
deniz mahzun
ben mahzun...
üstüne üstlük
sarhoştum yol boyunca...
yokluğunun cenderesinde
an diye adlandırdığımız
bir yığın anı...
ah ,
acemi şansı olmalı insanın
acemi şansı...
bilmem
bedelle ödenir mi
gençlik düşü olmaktan çıkan sevdaların tadı...
işte bu yüzden
amatör bir mırıldanma dudağımda
fena ürkmüşüm fena...
rüzgar ekip fırtına biçmiş olsam da
hep kabahat arıyorum yazgımda...
eylüldü,
yağmur yağıyordu
sen geliyordun aklıma...
sen !
dedim ya,
biraz fazla inciniyordum
ağza alınmamalıydı hasretin
ama,
cana yakın olmam bile yetmiyordu sana
eylüldü
ince aşk soluyordum
laf olsun diye
vurdumduymazlığına...
bak !
hafif üşümüş yaprak...
an meselesiyken düşüşü
inandığı o dala sıkıca sarılacak...
sen,
tutunabildiğin kadar bana
ben,
inandığım kadar sana
/ düşmek an meselesi olsa da.../
şiirime soluk veren BİRSU CANYOL arkadaşıma
sonsuz teşekkürler....
sen, tutunabildiğin kadar bana ben, inandığım kadar sana / düşmek an meselesi olsa da
tebriklerimle
hepinize teşekkürler bülent sana ayrıca teşekkür ederim... rüzgarla mevsimini değiştirmek istemezdim:) çok sağol şiir için👍👍👍
eylüldü iğne yapraklı dallara yağıyordu ıslak gün üşüyordu sorguladığımız dün....
eylülün suçu ne şair...
kutlarım çok
sen, tutunabildiğin kadar bana ben, inandığım kadar sana
Yetti işte bu final kraliçe.
Helal sana, yüreğine de.
Sonbahar Biraz geç gelir Bizim buralara Öyle yaprak falan sararmaz İncir daha yeni incirliğini bilir Narsa sırasını bekler kasıma doğru Söz söylemek için Sonbahara dair Hayal etmek gerektir Şehri-i İstanbul'u !
Oysa o şehir İçimde kalan son zehir O yüzden bizim buralara Sonbahar Biraz geç gelir !
Durgun ve suskunken gece Bir rüzgar eser Kibele'den bu yöne ! Ve mevsim nihayet değişir !
01092009 22:18
Kibele'me !