Fanus

Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu...
İnsanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu.

Pir Sultan Abdal


yeni hüzünler icad ettim kendime
mesela kara bir çocuğun
beyaz gözbebeklerini düşünmek gibi
ya da gözünden akan kanlı yaşa üzülmek gibi

muhteşem insanlığın
doğurduğu bir anneyim
kazanıma doldurdum benliğimi
fokurdadıkça mahşer yeri oldum
doğradım içine sabrı öfkeyi
taştıkça bentlerimi yıktım
yüreğimi koydum sefer tasına
molasız yolcuklar gibi
yordum insanlığın midesini
hamdı daha meyvelerim
çekmeliydi güneşin önünden
insanın lekeli ellerini
çorbanın dumanında tüten düşüncelerimi
dağıttı kızımın sesi
doydum anne
olmaz hepsi bitecek
arkandan ağlar sonra
ağlıyor Afrika...

yeni duygular icad ettim kendime
mesela tüm eski püskü hislerimi kolileyip
göçük altında kalan çocuklara göndermek gibi
ya da toplu bir terapiye eşlik etmek gibi

yeni dünyanın s/ağır adamları
önce misketleri oyuncak diye
verdiler çocukların eline
oyunun kuralına uygun
küçük çukurlar açtı çocuklar
Gepetto'nun elinde şekillenmiş gibi
bir oyunun içine düştü çocuklar
kimin burnu daha uzundu
özür dileriz yanlışlıkla oldu
çocuklar hep masumdu
oyun bu ya
misketler bombaların içine
yanlışlıkla kondu ve yanlışlıkla
arka bahçelerde çocuklar vuruldu
kaç kere çocuk bir adam eder
ey insanlığından soyun
soyun ne ey insanlık...

içimi tarıyor mitralyöz gibi sorular
tam isabet beynimden vuruldum
kanım düştü yeryüzüne
demirden bir potin geziyor içinde
ezildikçe yeniden doğdum
her doğumum bir ölüm
ölüm safran renginde
bulandıkça dünya
kusuyorum insanlığın üstüne
üstümde ağır apolet
doğrulsam her yanım ihanet
ihanet ne derin felsefe
belki de çoktan vuruldum
Hayyam'ın bir dörtlüğünde
Nil kıyılarında ateşle suyun dansı
ey saki zulüm getir bize...

bir figan müziği havasında
eteklerinde çan sesleri
tarihin karşısında
kıvırıyor yosma dünya...

çatladı sırça fanus
ha kırıldı ha kırılacak...

24 Ocak 2012 56 şiiri var.
Beğenenler (21)
Yorumlar (17)
  • 13 yıl önce

    kusuyorum insanlığın üstüne üstümde ağır apolet doğrulsam her yanım ihanet ihanet ne derin felsefe belki de çoktan vuruldum Hayyam'ın bir dörtlüğünde Nil kıyılarında ateşle suyun dansı ey saki zulüm getir bize...

    öncelikle bu güzel hikmetler aleminden bulunmak şansı verdiyiniz için teşekkür ederim...ve bana Hayyamın bir rubaisini hatırlatdınız:

    Ey şehir müftisi senden huşyarız, Bunca şerap içmekte senden pergarız, Biz şerap içiriz,sizse halk kanı, İnsafla de hangimiz daha kaddarız.

    insanlık adına haykırış idi ...ayakta alkışladım...sevgilerimle..

  • 13 yıl önce

    Cam bir fanus da

    kirik bir yer küre

    siire saklamis kainati

    yürekten kutlarim

    degerli sair"e

  • 13 yıl önce

    Gözünün,sözünün ve yüreğinin izini şiire bırakan dostlara çok teşekkür ederim.Muhteşem olan sizlersiniz..🙂

    Sevgilerimle...

    Seçki kuruluna ve yönetime sevgiler saygılar...

  • 13 yıl önce

    İnsan canının kıymeti meta ile eşit düzeye gelince; dünya oldu kaynayan kazan, arpalık, ateş alanı, boynuz savaşı, filler kavgası, teknoloji ile oynaşma ve denek arama sahası vb...ezilen ise çimenler, çocuklar, garibanlar, yoksullar, karalar, zenciler, elit olmayanlar, doğuştan dayısı olmayanlar vb..kısaca insanlar...bu eşitsiz ve adaletsiz düzenin kazananı görünürde insan bozması, hayvan nüshası, tipolojik açıdan ise; insanın teknolojik kopyası...kaybedeni Yaratandan ötürü sevilen Yaratılan, ah insan, can ve canan...Oysa dünya bu değildi bu olmamalıydı...dünya iyilik ekilen bir tarla olmalıydı ki, mutluluk biçilsin, huzur çeşmelerinden saadet içilsin...Anlamak için ne de çok geç kaldık vay halimize vah bize...Teşekkürler hatırlattıkları için şiirinizin...Tebrikler güzel sözlerin sahibesi yüreğin sesine...😙😙😙

  • 13 yıl önce

    yeni dünyanın s/ağır adamları önce misketleri oyuncak diye verdiler çocukların eline oyunun kuralına uygun küçük çukurlar açtı çocuklar Gepetto'nun elinde şekillenmiş gibi bir oyunun içine düştü çocuklar kimin burnu daha uzundu özür dileriz yanlışlıkla oldu çocuklar hep masumdu oyun bu ya misketler bombaların içine de yanlışlıkla kondu ve yanlışlıkla arka bahçelerde çocuklar vuruldu kaç kere çocuk bir adam eder ey insanlığından soyun soyun ne ey insanlık...

    alışlanacak kadar muhteşem, imrenılecek kadar mükemmeldi Seyran hanım..

    tebrıklerımı bırakıyorum