Füreya III
Vakit Geçmiş
Kunt silüetler yaslanmış ufka
Hiçlik duygusunu zerk ediyor insana
Müşkül tanığı kesildim
Ay ışığını soyan akşamın nefeslendiği efsunlu sularda
Baktım
Şavkı acze düşmüş
Yorgun bedenlerin kırılma vakti
Gece saçlı bir kadın uyumuş kucağımda
Susup okşadım
Duyguları ağda etmiş sakız dudaklı hayalleri
Sağır ateşi doldu avuçlarıma
Hiç yakmamış gibi
Ağır bir gönül ağrısı yayıldı havaya
Kokun dedim
/Ne tuhaf!
Cefakârlara vefakârmış acılar
-Karşısındakine kusur buldukça kendini keşfedemiyor insanlar-/
Kaç gidiş var
Onca gelmişliğin başlangıcına
Her seferinde ilk defa
Yine aynı heyecanla dönüyoruz
Yorgunluğu saymadan
Sahnesinde yalancı alkışların tutulduğu
Kaç perdelik bu hayat denen oyun
-Her yerde duyduğum eksiklik gittiğim yere varma sebebim oldu-
Ayrıntılar farkını dönerken buldu
Sen bakma!
Kendine yabancısın
Çaresiz uğraklığın buyurganlığından geçirmiş seni aynalar
O yüz sen değilsin
Edilgen beklentin rol sanırlar
Oysa onlar çekimine girdiğin sanrılar
Oyunlar
Oyunlar
Kolay değil!
Eşkâlin işgalinde sessizliğe direşen korkuların sahtelenişi
Bu yüzden baktığın her yüz karanlık senin
Ruhun ısındığı ten
Minnetinle uyumuşsun zaten
Belki de kanun
Tazmini zor gelir kaybedilenin
Gözlerini aç
Ve sadece gözlerinin içine bak
Orada o tatlı ve yaşanmışlığın kaygısız günahları olacak
Adını unuttum!
İkimizden biri yine dokunur belki
Aşka aşkla
Adam gibi olmasa da
Adınız
Her neyse
Şimdi bir yabancı gibi yolcu ediyorum sizi hayata
.
.
.
.
Not:http://www.youtube.com/watch?v=U5LPpbuCNTU (Bu müzikle okumak tavsiye edilir) :)
3 bu 1 ve 2 yi okumak lazım gerçi ben sanırım 1.biliyorum yok mu o kıymetlisi muhabbeti :) Ben işte orada tövbelendim sesli okumalara.
Bulut mehmet kara sunci gomez huan sances alberto albartes..... devam eder gider bu isim muhabbeti. İyi yazar ilk füreyayı okuduğumda ona da söylemiştim çok etkilendiğimi iyi anlatır güzel sözle kuşatır şiirin vitrinini alıcısına hitap etmez o sadece sahibine söyler. İçten söyler.
Sonra yaşadıklarında resimleri güzel boyar ve tanırsın onu karanlık bile karalamış olsa. Bazen abartır çok silik kalsın ister hani silüetine kimse dokunmasın der gibi kendine has bırakır.
Okurum bazen yorulurum ama okurum her daim.
Şiirce
ceyda aslan cemal mıhcı nilüfer akbay
bu üçlüyü taniyor sanirim şair ve şiir yorumlar şiire değil şaire kimse beni kandiramaz
tabiki bu şunu değiştirmez bu adamin şiiri hatir şiiri değil iyi yazdiklari içinde bir iyi daha eklemiş
ama şunu anlayamadim şair beni mahsur görsün
' ''Not:http://www.youtube.com/watch?v=U5LPpbuCNTU (Bu müzikle okumak tavsiye edilir) :)
Bulut Mehmet Sunci ''
sevgili bulut mehmet yağmur bey: etikete ihtiyacin yok senin yahu zaten markasin çocuklaşma lütfen etikete ne gerek var diğer internet şairleri gibi..
seni şiirini nerede olsa bulur bu insanlar öylesi biraktiğin şeyler var onlarda..
Sen bakma! Kendine yabancısın Çaresiz uğraklığın buyurganlığından geçirmiş seni aynalar O yüz sen değilsin Edilgen beklentin rol sanırlar Oysa onlar çekimine girdiğin sanrılar Oyunlar Oyunlar''
Bilmişlik olarak algılanmasın, öğrendiğim kadarıyla ; şiirde akıl ve duyguyu eşitlemek ciddi anlamda zor ki satırlar her ikisini de aynı kefede taşıyor, takdirlik.
Ha tabii duygu artı duygu dedirten fon müziği.
Din kardeşim gönlüne sağlık.
Sağlıcakla.
"Ağır bir gönül ağrısı yayıldı havaya Kokun dedim"
Kilitlendim... ve eminim:
Parfümler nasıl içimize işledikten yıllar sonrasında bile kendi isimleri ile değil de o parfümü kullanan kişilerin adı ile hatırlanacaksa, böylesi bir şiir de ilk okuduğunuz andan itibaren Bulut Mehmet Sunci ismi ile hatırlanacaktır..
Saygıyla..
"insan bir kere aşık olur; diğerleri hep ondan izler taşır" nice acılar sağır bir ömre nice ayrılıklar yalnızlıklar gözyaşı ve adı hatırlanamayan onca insan
insan bir kere aşık olur ve bir kez dokunur aşka aşkla gerisi yalan Füreya...
Şaire ve şiire saygıyla..