Garip!
Yoksulluğun önünde, oturup yere çökmüş,
Yalvarıyordu yarap, sana yalvarıyordu!
Dayanacak gücü yok, yokki o boyun bükmüş...
Feryadında bir çıkış kapısı arıyordu!
*
Çıktı evden dışarı, kapıda çocukları,
Kokularına alıp, başlarını okşadı...
Yavaş yavaş gidince,uzaklaşıp ağladı,
Gurbetin yoludur bu,akşam üstü başladı!
*
Dağ,tepe,bayır, tren istasyon gar burası...
İçindeki acılar,buğrulup kavruluyor,
Sürüye ot sap atar,vagon vagon arası...
Tren hızını almış,dağlardan savruluyor!
*
Umutlarla geldiği yol,bitti en sonunda...
Gece karanlık, sokak yabancıdır ürküyor!
Çaresizdir bu sehrin,bu karanlık yolunda...
Işıklar renk renk açar,o boynunu büküyor!
*
Korkulu adımlarla,geçti karşı sokağa,
Yabancı bir diyarda,sessizce geziyordu...
Yüreğini hoplatır, deredeki kurbağa,
Kaybolduğu diyarda,çıkışı bilmiyordu!
*
Bir yer aradı garip, harap olsa barınak...
Dizleri tutmuyorki, gözleri kararıyor!
Üşüyor bu yarapbi, yok mu hiç bir sığınak!
Bulutlarda yağmur var, açılıp kapanıyor..
*
Sabahı zor etti o, garip kaldırımlarda!
İnsanlar arasında, cadde,sokak arıyor...
Sonunda bir iş buldu, tuğla ocaklarında,
Yavrularından uzak, acısını sarıyor...
*
Duydu feryadını hak vardı,rızık elbet de!
Taş basarak bağrına hakka doğru yürüyor...
Keramet kulda değil,onun memleketinde!
Özleminde yavrular, hep boynunu büküyor!
VALLA NE DİYEYİM MUHTEŞEM DİZELER ÇOK GÜZEL YÜREĞİNE SAĞLIK👍