G(a)rip Bir Şiir

Ihlamur arıyordum aslında gurbet sokaklarında
Bak şu bahta ;
Horoz şekeri buldum köhne bir rus bakkalında
Çocukluğumu avuçlayıp doldurdum fileme
Buralar soğuk
Çok soğuk
Beyazın öfkesi serilmiş yeşilin üstüne
Yeşil ağlamaklı bir çocuk
Ceviz ağacı bana küskün
Else dondu , akmıyor o aheste cilvesiyle
Yeşil başlı ördek kayıp
Ben yorgun , içim buruk...
Horoz şekeri mi ?
O ; küçücük bir pakette
Kocaman mutluluk ...

Düş dünyamda perde arası
Film kareleri donuk
Adayı düşüneyim diyorum
Isınırım
Biraz çam kokusu olsun eşantiyonu
Hatıraların çarkı bozuk
Ocakta demli çay
Demli çay severmişim gibi
Gözümü açıyorum beyaz ,kapatıyorum yine beyaz
Eflatun'um eksik
İki bilge kelâm bana , sözcüklere çizelim bir ütopya
Üşüyorum ,
Buralar çok soğuk ...
Demli çay mı ?
O; baba evimin kokusu...

Fesleğen kokuyor uyanık düşlerim
Haydarpaşa'da balık istifi bir trendeyim
Düş bu ya
Hala babamın prensesiyim
Kapatıyorum gözlerimi
İspanyol meyhanesini mırıldıyorum hafiften
Öyle de hastayım üstelik
Ateşten olsa gerek saçmalıkları ardı ardına dizişim
Ben hep böyle dirayetsiz değil miydim !
Buralar kara kış
Ben bitkinim...
İspanyol meyhanesi mi ?
O çiçek pasajının sesi
Ben halsizim
Üstelik yok meyhanelik mecalim
Buralar soğuk , çok soğuk
Elimde mendilim
Ağlamıyorum ,
Aslında ben memleketimi özledim...

05 Şubat 2010 87 şiiri var.
Yorumlar (16)
  • 15 yıl önce

    Bir özlem böyle şık dillenir.. Kabasını aldım canımın.. Kalanlarıyla sarılıyorum toprağıma..

    Harikasın..

    Kutlarım.

  • 15 yıl önce

    Memleket özlemi ablam benzer mi başka şeye Allah kavuştursun Tebrikler😊👍

  • 15 yıl önce

    Şiirin çağrışımlarından okuyana da dokunanlardır bam teli. Derin ve zorla oluşturulmuş imgelerin bile hükmü yoktur çoğu zaman. Zorlamalı bir yaldızla derinlik katılmaya çalışılan dizeler kurgulama mekanizması açısından belki takdir edilir ama ruha/gönüle dokunmaz, mekaniktir, metal tadındadır.

    "Horoz şekeri buldum köhne bir rus bakkalında"

    Aslında ıhlamur arıyordu gurbet sokaklarında. Bizim mahalle bakkalarımızın kendine özgü kokusu vardır, çocukluğumuzun şekerden cazibe noktasıdır. Horoz şekerleri hem oyuncak imajı verir, hem de şeker.

    Bir insanın gurbette memleketindeki kokuları, çiçekleri ve ağaçları araması büyük çok büyük bir gönül zenginliği ve inceliğidir. Sonra ansızın horoz şekeri buluvermesi hepimizin çocukluğundan anılar, öyküler çağırıveriyor şiir. Okuyucuya da öykü ve şiir söyletiyor anılarında.

    Eşantiyon olsun çam kokusu. Ne çok mütevazi bir istek. Adeta doğadan minik bir utantı. Soğukta demli çay şiirin gönül sıcaklığıyla tümleşiyor. Gürüldeyen/çıtırdayan odun sobaları geliyor insanın aklına.

    Yalın, içten, sanatsal gücü yüksek, gönül zengini şiir. Kolumuza takıp gezdirecek denli arkadaş bir şiir.

  • 15 yıl önce

    Horoz şekeri buldum köhne bir rus bakkalında Çocukluğumu avuçlayıp doldurdum fileme Buralar soğuk Çok soğuk Beyazın öfkesi serilmiş yeşilin üstüne Yeşil ağlamaklı bir çocuk Ceviz ağacı bana küskün

    ne çok şiir bu zeynep,içim ürperdi,üşüdüm azından çoğundan,

    sen hep yaz ....

    sevgiyle kal...

  • 15 yıl önce

    Gurbeti yaşamadım, bilmiyorum o duyguları.

    Ama hissettirdin sevgili Zeynep.

    Kutluyorum yüreğini.

    Kahrolsun beyazın yeşil üzerindeki baskısı, ya da kahrolmasın ya. Oda güzel değil mi?