Geç Kaldınız...
Bir yağmur indi gözlerine
Titreyerek yere düştü masum bakışlar
Mahcup ama kendinden emindi gözlerin ışıltısı
Aceleyle kıpırdadı dudaklar
Erkendi daha goncaydı gülleri
Açmadan solmak istemezdi baharda
Açmadı ve solmadı da...
Bulutların beyazına asmıştı
Sevdanın yürek yakan rengini
Bir kayıkçı teknesi gibi sallanıyordu
Bir de eski zamanlardan kalma türkü
Okuyor ve ağlıyordu ıslanan geleceğine
Hava soğuk, yürek yalnız, duygular coşkun
Hayaller batmıştı, yemişti vurgun...
Hatıraların hatırına ayaktaydı
Yanmış ve küllenmiş olsa da anıların saflığı
Tutunmaya çalışıyordu yaşamın kıyısına
Bir meçhul kucaklıyordu sadece duygularını
Prangalar bileklerde acı besliyordu
Bekliyordu son gemiyi rıhtımda
Martılar hıçkırıklara eşlik ediyordu...
Mor bir erguvan girdi düşüne
Belli belirsiz çırpınışla irkildi
Çiğ düşmüş gibi terlemişti elleri
Sabrın son raddesinde acı dokuyordu
Üşümüştü yalnızlığın nefesinden
Derin bir soluk aldı, kalbindeki sızıdan
Hayalet gibi kaçıverdi avludaki kapıdan...
Yine akşam oldu!.. Gün bitti...
Dün buradaydı o yar!..Bugün sahipsiz gitti...
Ardından sallanmadı matemli mendiller
Hiç kimse çiçekler ekmedi toprağına
Gül olmadı, hep dudaklarda kaldı gonca
Bülbüller serenat yapmak istediler!.. Yalnız!..
Yoktu!..Ağlamak için çok geç kaldınız...
Gaziantep
(Dipnot Düştüm Sadece)
(Beka Yayınları-2008)
yine çok güzel bir çalışmaydı zekeriya bey, yürekten tebriklerimle..
Hayatı da anlattığınız gibi kaçırmıyor muyuz üstâd..Sonsuz tebriklerimle.Yine mükemmeldi.. Muhabbet ve hürmetle.