Gece Uçurumları...
Keşke ufuk sokar cebe
Genleşir tozlu heyecan silkinir cefayla kıble
İnce dokur kader bilincimizden önce
Elif dal kırar misvak ağıcından geceye
Düz hafızalara helecanlı rüya yerleşkeleri dizilir gizlice
Yataktır pamuk tüyünden kızıl düşlere
Yaklaşır kuşkanadından kelebeklerle cennetten öte
Eza içinde ş/aşkı/n seyreyler
Uç/umur/lara göz gezdirir tül kadar hassas
Şeffaf yıldız seğirir derinlere
Ve ömür dökünür varidatı lime, lime
Ay çaldıklarından çok
Sepken yüzlü dillerden zar eder çöllere
Hurafelerle dağılır adı her saç teline
-Yılkınır yere sürülerle, yıl kırılır al mermerde-
Kahırlı gecenin tanrısı Hebe
Yaklaştırır yeryüzüne
Siyahı al/kandır/ır
Kargılar küs/küren çarşafa boyun eğer baktırır
Diş budakta takılan yürek ar astırır
Gönül çiçeği açar iç/im'lere toprak kaplar üst/ün/e
Hatıraların hepsi/sin der/din
Hiç bilmeyen renklerin transından sevgi diye geçen
Kim
Sendeleyen ceylan düşer harfe mim
Cesedini bulan Yusuf çeker aşk diyen zal/im
Kaldır şimdi, kaldır da kandır
Artık mezar çiçekleri küs secdeye
Dönerken dediler hain
-korku ve cesaret-
Azamettir azmettirir, bilindikten çok sabrettiren kin
Sendeleyen ceylan düşer harfe mim Cesedini bulan Yusuf çeker aşk diyen zal/im Kaldır şimdi, kaldır da kandır Artık mezar çiçekleri küs secdeye
Dönerken dediler hain -korku ve cesaret- Azamettir azmettirir, bilindikten çok sabrettiren kin
Çok güzel bir şiir olmuş.Tebrikler👍
tebrikler kelimeleri kullanabildiğinizi görmek güzel...
Dönerken dediler hain -korku ve cesaret- Azamettir azmettirir, bilindikten çok sabrettiren kin 👍👍👍
Kalemine sağlık abilerin birtanesi yer kalmadı aşağıda da
Kalemini seviyorum abimm sevgimle...
Ölüm kadar keskin hançer masumluğunun düştüğü yere boyun büktürerek geçirir gözlerinin önünden acıtan anılarını. Çalılara takılan yürek benliğini astırır karanlığa ve karanlığında kaybolmaya başlar hayalleri işkencesi takılır mimiklerine. Ruhunun içlerinde açar gizli yasak tomurcuklar ve işaretlerin kalır toprağımın üstünde istenmeyen bebek misali. Anılarımın hepsisin ve aklımda kalan dertlerin hepsi zulmünün kanayışları bilinmezliklerini bırakır. Zorunlu nefes almaya çalıştığım hayatımın kenarına düşen kişi sende kimsin bana bu yaşattıkların sorgusuz mu. Zorlanan güzel düşer kelimeler arasında sözsün oyun misali. Nefesini bulan Yusuf aşktan deliye döner Elif zalim kalır gözlerinde. Sevmeye hakkı olmayan sızılı yürek kaldır başını kaldır kandır ki Yusuf işkence çekmesin. Mezar çiçekleri küs ölümün secdesiz kalmasın... Küskünlüğünden dönerken dokundular acıyan ruhuna hain diye oysa hiçbir suçun yoktu sevmekti yaptığın. Sevmiş korkmuş ve cesaretlenmiştin. Gururuna yenik düşüp sinmiştin kabuğuna namusum diye ama sevmek bunu biliyordun bildiğinden farklı bekleten sabırlı öfke dolu duyguların kendini bırakmış gece uçurumlarının koynunda kayboluşlara...
/.../