Gecelerimi Gündüz Et Anne
Kanatlanıp uçmayı öğretmeden,
Dünyayı terk ettin diye;
Benim olmayan anaların sütü için
Saldırsam da memelere,
Yaşamın acımasız koşullarına
Göğüs geremedim anne.
Göremedim yollardaki engelleri.
Nasibimi tepip,
Gölgeme varıncaya değin çiğnedim.
Hiç bir zaman
Testiyi doldurmak olmadı ki derdim.
Hayallerim gibi
Umudum da boşunaymış,
Bilemedim.
Sen,
Koca bir kartal yetiştirmek isterdin;
Bense,
Saçak altlarında kalan serçeyim.
K a n a t s ı z ı m ,
K a r a r s ı z ı m ,
Dinmiyor yüreğimdeki sızım.
Öyle bir kurt sürüsü sarmış ki çevremi,
Bir türlü yaramıyorum bu dikenli çemberi.
Hep beni beklediğini biliyorum da
Ha deyince gidilmiyor ki yanına.
Bari
Kavuşuncaya dek düşlerime gir anne !
Bu duyarsız kalabalıkta yalnız kalmaktansa,
Dünden razıyım hiç uyanmamaya.
Tutsun artık tek dileğim;
Gecelerimi gündüz et anne !
Gündüz et ki
S e v i n e y i m .
Sayın Helvacıoğlu,
Daha önce yayımlanmış Anneme adlı şiirim varken, sonra aynı konuda Tatsız Tuzsuz adlı bir şiirimi de yayımlamıştım. Şimdiki ise üçüncüsü oldu. Anne sevgisi ve özleminin, anneye sığınışın, "kafa kağıdı"yla ilgisi olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu arada serçelerden özür dilemeliyim. Kartallarsa gurur duyabilirler. İlginizden ötürü teşekkür ediyorum. En eiyi dileklerimle.
Olmuyor ama Abidin Bey !
Serçeler duymasın bunları , gücenirler size .
Daha çok işimiz var canım...
Var mı hemen öyle pes etmek söyler misiniz ?
Daha eskimedi kafa kağıtlarımız...
Sağlıkla , mutlulukla ve de sevgiyle nice yıllara...