Gecenin Senfonisi
Kapmış yıllanmış şarabı efkarın menziline
Sökmüş almış küflenmiş mahzenlerde
Dümensiz dünyaya rotalık pusulası
Dolumsuz kadehlerce içimlik meşreplerde
Zehr-i zıkkım soluyordu
Metruk kentin bulanık semaları
Hedere uğradı zalimane düşünceler
bıçak keskinliği sıratı türlü geçimliklere
Mintansız ayazlar yaşıyordu
Baharlık iz düşümler
Garip bir vapura
Son meteliğiyle yolcu oldu
Mezat sülüyetleri
Canı yok
Kanı yok
Saf iskelet sevda-i dilem
Adil yargıc kaleminde
Hükmüne eriyordu yol orucu sevkiyatları
Asude
Perçinliğe yazılıyordu püryanlıklar
Bir yosmanın belirsiz rahmine
Düşüyordu babasız cenin
Hükümranlığına tac giydiriyordu
Yok oluş inadına karanlık sonsuz hayat
Bir cinnetin son rutuşlarını
Veriyordu akılsız uyanıklar
Yanan yüreklere çöl iklimi hakim oluyordu
Kevser ırmağndan
Sakiler şerbet veriyordu
Biteviye inatla ayak diremeler
Ufka helezonik
Derin umutlar çiziyordu
Buzlu iliklerine
Çigan kemanları ilhama susamıştı
Şal deseni giysileriyle
Kadınlar raks ediyordu
Usulü erkan ritminde yazılıyordu son beste
Gecenin ahengine
Kutsanmış senfoni çalıyordu
gecenin senfonisinde alem raksa dalmışsa bu resitalin tek şaidi şair bir yürek olur ki perdelerin ardında ki aşkı hayalın sırdaşıdır makamı..
kurgusu şair gözü ve ayrıcalığı gerektiren güçlü bir şiirdi
kutlarım şair...
Senfoni çok güzeldi, gözlerimin pası gitti. Kutlarım.