Geceyi Beş Geçe Ölüme Çeyrek Kala

Can yoldaşım
Yüreğimin eski dostu.

Zamana yenik mi düştü ki!
Buralar da
Ben gibi sessizliğe bürünmüş
İçine atmış her şeyi.

Bakıyorum da uzun zamandan beri
Kimse uğramamış mekânına
Testilerin boş.

Sümbüllerine, kedidiline
Ektiğim kara çınara
Su verende olmamış!
Olsun be can olsun
Geldim işte
Yine beraberiz eskisi gibi
Yanındayım.

?'O ?' gecede olduğu gibi.

Biz hep maviye
Özgürlüğe âşıktık
Kardeşçe yaşama âşıktık.

Geceyi beş geçe
Ölüme çeyrek kala
Yanımdan ayrılana kadar.

Bu gün!
Ne var
Ne yok deme sakın
Doluyum sen gibi.

Ne o
Eski adamlar adam
Olarak kaldı
Ne de fabrikalarda
O!
Özgürlük şarkılarını söyleyenler.

Elimizden düşürmediğimiz
Kırmızı bayrakları bile
Kaldırdılar ortadan.

Beyaz satenli bayraklar
Kurşungeçirmez arabaların flamaları olarak
Yerini çoktan aldı.

Neyi anlatayım
Neresinden başlayayım ki!
Gülme öyle
Yine çenem düştü değil mi?

Eyvahhh!
Bak unuttum mermerlerini yıkayacaktım
Çiçeklerin diplerini çapalayacaktım
Karışmış yine yabancı
Ayrık otları araya.

Dinle!
Dinle diyorum da
Bildiğin şeyler
Zamanı geldiğinde yaşanacak
Dediğin şeyler yaşanıyor.

İleriyi görmek için!
?'Akil ?' olmak gerek'miyormuş
Gerçi anlamını da bilen yok yaa
Her neyse!

Usta bir senaristin kaleminden düşmüş
Senaryosu hazırlanmış
Fragmanı gösterime düşmüştü
Varoşların sokak aralarında.

İdealleri uğruna özgürlük isteyen
Kaç ismi bilinmeyeni
Sildiler
Kütükten
?' O ?' bile meçhul.

Gözü yaşlıların yüreğine
Kor düşerken!

Sindirdiler dualarla

Korkuları! Gözbebeklerine
Suskunlukları dile çivileyerek.

Güldüğüme bakma sinirden haaa
Komedinin tam da ortasındayız dostum
Tam bir komedi.

Yol ayrımına gelmeden
Birbiri ardına
Kimlik değiştirenler mi ararsın
Siyah beyaz gazeteleri bırakıp
Kalemlerini satanlar mı ararsın

Nereden nereye!

Özgürlük şarkılarıyla büyüyenlerin bile
Gölgesi bedenine ağır gelmeye başladı.

Hayret!
Şehir tiyatrolarında oynanan
Hikâye imiş
Bize oynattıkları
Geceyi beş geçe
Ölüme çeyrek kala
Adlı oyun olarak.

Olmadı be can dostum olmadı
On yedisinde
Ölüme kucak açarak gidişin
Her babayiğidin harcı değil ama?
Gidişin erken oldu.

Gidişin erken oldu be
?' fikir ?' yoldaşım

Hani çıkacaktık
Kalabalık gölgelerin
Çekildiği sokaklara.

Geceyi beş geçe ölüme çeyrek kala!

Asacaktık içimizdeki
İsyan bayraklarını
Çakaralmazların gölgesinde
Sıyırıp alacaktık
Düş yorgunu köhnemiş beyinlerden
Bize ait olanları

Çirişi bol
Eski gazetelerden yapılmış
Kese kâğıtlarına
Doldurup
Dağıtacaktık birer ikişer
Sokağında çeşmesi olmayan
Varoşlardaki
Umut çocuklarına.

Bahar geldiğinde
Her zaman yaptığımız gibi
Geçip karşılarına
Gökyüzündeki rengârenk
Uçurtmalarını seyredecektik.

İnan can dostum
Yoruldum
Gecenin soğuğu tek gözlü odama sindiğinde
Buz kesiyor tenim
Gerçi Muhtar Muharrem amca
Kömür dağıtıyor ama
Seçersen!

Utanıyorum da
Gündüzleri dışarıya çıkmaya
Potinlerimin uçları açıldı su alıyor
Pruvası parçalanmış
Karaya ulaşan gemi gibi.

Unuttuk be dostum unuttuk
Senaristin yazdığı senaryoda
Bizim hayal ettiklerimiz yokmuş!

Ölüm sarnıcında saklanan hayatlar gibi
Gittiğin o geceden beri
Her sabah kalktığımda
Bana ait olmayan
Aynadaki yüzümle konuşuyorum...

Sindir/im!

__/ Şiirime Sesiyle Ruh Veren İnci Kalkan Hanıma Teşekkür Ederim.__/

___ Şiirimi Günün Şiiri Olarak Secen Seçki Kuruluna Teşekkür ederim.__